Otuz iki yaşına kadar hoş sohbet gezmişsin
Anlaşılan bekârlıktan bezmişsin
Yabancı olmasın deyip memleketine uçmuşsun
Akrabadan kendine eş seçmişsin
Sen yanmışsın oğlum, sen yanmışsın
Güzelliğine görüp yanmışsın
Yıl döndü ay döndü
Limon idi aşılandı portakala döndü
Kıtlıktan çıktı bollukta feyli döndü
Sonradan gördü dininden döndü
Hamleydi aş erdi, başı döndü
Aybaşı ha, aybaşı geldi ama,
Ev kira, kira 160 bin lira,
Elektrik su telefon kapıda,
Cepte kalmaz on para.
Zenginde çok para,
Fukara Allah’a yakara,
Sen hiç eve gidiyorum, yine diye üzüldün mü
Sen hiç anahtarla kapı açıp anılara daldın mı
Anıların iyilerini unutup kötülerini andın mı
Sen hiç aç olduğun halde yemek yemeden uyudun mu
Yada ağlayarak tek kendine sofra kurdun
Tek tabak tek bardak tek çatal kaşık koydun mu
Seni ne kadar sevdiğimi biliyorsun
Bile, bile ihmal ediyorsun
Aramamalı iki buçuk ay oldu biliyorsun
Şimdi ne demeye arıyorsun
Yüzsüzlüğün bu kadarı fazla diyorum
Mutlaka topladığın yalanlarınla geliyorsun
Düşmüş gurbet ele için, için ağlıyor
Kulaklarında hemşerilerinin sesleri çınlıyor
Elin memleketinde sabahlar olmuyor
Bir hafta, bir ay, bir ömürde kalsan Vatana doyulmuyor
Ne yapalım kader, sılada kalmana izin vermiyor
Memleketin havasına asla doyum olmuyor
Yeni, yeni tanışmıştık
Arada bir görüşmüştük
Birbirimizi çok sevmiştik
Ayrılığı hiç düşünmemiştik.
Günbegün kaynaşmıştık
Öyle bir hoş sedan var
Göreni büyüler bakışların
Seni sevenler aşkla yücelir
Bakışların insanı etkiler
Güneşte, kızgın çöllerde gibi eritir
Aşk harhoşu eder seveni
Sevgidir mutluluğun temeli
Mutsuzluklarla bir ömrü nasıl geçirmeli
Mutlu olamayacaksa bir insan dünyaya gelmemeli
Uçsuz bucaksız dünya için dar dememeli
Seviyor sevilmiyorsan
Sevdi dediğin an sevgisizliğe terk ediliyorsan
Bütün kalbimle çok sevdim
Mutluluğu, mutluluğu sevmekte buldum
Karşılıksız sevginin sonu hüsran olur dediler inanmadım
Bir gün sende seversin diye bekledim
Her fırsatta sevgimi gösterdim
Ne kadar karşılık bulamasam da bıkmadım
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!