Bugünde kifayetsiz kaldık!
köreldi kol kanat,
duygular lal, çaresiz…
boyun bükük,kelimeler yılgın
Yol almaz boğazımda cümleler…
Ey zaman,ey be dünya!
Bir şans daha olmalı
Yine Samsun’dan başlamalı
Güneş Anadolu’dan doğmalı yine
Erzurum’da şahlanan
Amasya’dan, Sivas’a yol alan
Esaretin mandanın, himayenin reddine!
Omuzunu dayadığın cam kenarları
can kenarından geçip giden yolculuklara
yeniden yol almaktır aslında...
Hele o uzun yolculuklar yok mu?
Zamanın tükenmediği anda,
Köyler, şehirler,kasabalar;
Bir küçük şeker için
Mahalleyi ayağa kaldıran çocuklardık!
Komşu camların kırıklarında
Saklıyken masumiyet
Can kırıklarında heder olmuşuz
bilmeden...
Yine aynı şehirdeyiz yavrularım
Yine aynı havanın,
kesif kabusunda
Aynı çarpıntılarla
aynı gözyaşıyla akıyoruz,
Ayrı çatılarda
Bayram şekeri tadındaydı
Üç porsiyonluk candan akan neşemiz
Koca bir orduya yetecekken
Bir küçücük albümde
dondu kaldı sevinçler...
Kıyıldık küçüğüm birer birer
Tek kederli sen değilsin!
Eğer ki ustalara uğramışsa yolun
Kalemlerin yangını mutlak yansımıştır;
yüreğine…
Nazım gibi kavuşma arzusuyla
Sevdiğinden önce ölüp
Hangi ara buharlaştı bilmem,
isli demliklerde dem tutan
tarçın kokulu çayların büyüsüyle,
gün-gece bitmeyen
çocuksu sevinçler..
kaf dağına salınan
hayal küfemiz bilyelerdi
renk renk tokuşurdu düşler
masumca…
koca dünyayı sığdırdık,
düş camlarına,
Can kırıklarında
Kurşun sıksan yırtılmaz
Şu zalim sessizlik
Dem vurmuş inadına
Geceden sabahın şavkına
Şükür ki yıldızlı vakitlerdeyim
Ansızın yetişir bu hayın kasvete
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!