Biliyorum ve
Tükenmiyorum.
Farkına varıyorum ve
Yazıyorum.
Sığınırdım kendi seslerime
Kollarımdayken düşü yüzünün.
Senden artakalanlardı onlar
Annemin serin gülüşleri gibi.
Doğardın kendi güneşlerine
Şiirler yazıyorum,
her kırık hikâyenin ardından.
Büyük komediler ruhuma böyle sızıyor kirli donlardan.
Görmediklerimle paylaşıyorum
görünen it yaralarımı.
Kendinden olma O zalim,
Sessiz itaatsizliğiyle eşeler yenilgilerimin toprağını.
(Karşımda) bin boşluk daha!
Gene!
Ayna karşısındayım.
Yansımanın içine içine yutkunuyorum, kirpikleri seyrelmiş zamanla.
İnce bir çizgi çökmüş alnına, farketmemişim.
Tadı farklı tükürüğümün.
Tükürmüyorum.
Yalamamak için geri,
Tükenir şu dolmayan kalemler,
Bir sigara yakarım öyle.
Durmuşum da bahar soğuğunda,
Balkonunuzda titreyerek.
Ağıt çekiyorum içime.
ELÇİ
Aldatılan gecelerin ardından kalem mürekkebe keser...
Yazmak, bir çoğuları için kendilerini ifade etme biçimi değildir. Kimileri konuşur,
kimileri dans eder, kimileri şarkı söyler... Bazen öylesi beterleşir ki bu işler, kimilerinin yüzleri
yazıya doğru dönüverir. Susarak konuşur O kimileri; onlar yalnızca kendilerini dinlerler,
Zalimin yuvasından çalınan kuşlar,
Yuvalarına asla geri dönemediler.
Zalim,
Hışımıyla ezen,
zamanın önüne geçemeyen.
Koynuna yatardım,
sessizce fısıldardın kelimelerini.
Büyürdü içimde küçük kelimelerin.
Öbek öbek sana dökülürdüm gecenin dilinden.
Öperdim gözlerinden,
ve sen yeniden görürdün beni.
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!