Tövbe ettim
dua edemedim çünkü dilim kıyamet kopmuş gibiydi
bütün dualarım mor cesetler halinde yerlerde sıraya dizililer
bir dua daha etsem yatacak yerim olmayacak
loş ışıklı suretine bir sigara sardım
saramadım yokluğunu yabancı geldi teni tenime
Avuçlarının içiyle sarıl bana ve
gözlerimden öp
çünkü en çok seni onlar özleyecektir
saçlarımı tara ve sev
bunu yap
çünkü taramayacağın saçları uzatmam artık
Süslü,puslu bir İstanbul sokağı yüzün
maktül bir yaz akşamı gözlerin
baksam gözlerim buğulu
baksam göz yaşın yüzümde
karanfil kokan bir edebiyat aradım dudaklarında
yoktu
Ben seni arıyorum
hiç olmadığın bir mekanda
hiç olmadığın bir zamanda
ahh bunca uzaklık
bunca ormanlar
bunca gökyüzü
Nice yıldır emekliyemeyen bebeğim
benim son çağ'ım yürür mü?
bilemem
kış aylarında tütmez dumanım
haziran da karlı dağlarım erir mi?
Kurumuş bir gelinçiğin tebessümünden; düşmüş yaprak tanesinde kaldı,
Acı,
Yorgun, Bitap,
saçıma toka yaptığın..
bir ihtiyar vurur kendini faili mechul hayallerinin kavşağında,
olur olmaz ne varsada havale ettik ahirete,
Nasıl anlatmalıyım bilmiyorum
yoksun'um
yokluğun her saat başı iç savaş
kan revan
seni o kadar çok özlüyorum ki,
çok kelimesini aradaki
en mahrem bir yasak olsan
cehennemimin bir yerlerinde
seninle işlediğim bütün günahlarımın
ateşlerine sadık kalırım
inan
Şimdi ben seni
yasak
bir suç gibi işlerim
yokluğunu izahı olmayan bir acı
gibi çekerim
Gülüşün
toplumsal olarak güzel bir fikir kabul ediyorum
ama
kişisel olarak acayip bir dert gibi oturdu içime gülüşün.
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!