Ben en çok şafak sökerken,sokak lambaları sönerken
yıldızlar giderken içlenirim
yüreğimi dağlarım
adını anarım
oysa dilimde tuttuğum ölçüsüz bir öpüşün
savunmasız son demiydi
Ve yüreğinin merkezinde ki sokak lambaları söner
gece sabaha göz kırparken
tan vaktinde kalır güne cıkmadan
dudaklarının kenarında bir kaç duble rakı ile
gerdanımda takılı kalırsın..
Ve siyahımsı gözlerin modası geçmiş bir şarkının son dizeleri
geniş mavi gökleri
suların ve dağların aydınlığını
başakların altın sarısını
aç ölen balıkçıları
gözlerinin toprak rengini
sevdim
Damlayan bizdik
üst üste yığılan
öfke,kin,kaygı
kararıyor tek tek aydınlık bildiğimiz yüzler
bir bir gidiyor güneşli gülüşler
asıl taş duvarlara dayatmaları
Bugün günlerden gülüşün
ayrı bir huzur taşıyorum üstümde,
şehirsiz,
binasız,
yemyeşil..ve
yüreğim aşkından payını almış
kurumuş yaprağın üzerindeki çiğin
gökyüzüne doğru kaydığı bir zamanda
yüreğe varamamış öz bir bakış
ancak böyle varırdın
yıkıntılı adımlarla
Allah yarattı demen çok fena aşık olurum
bak
kalbini denk al...
Gönül Çalımlı
uyudum
rüyamda üç başlı bir yılan
bir kuyuyu kazıyor kör bir kahin
evrenin içine doğru
ha bire kan
ha bire ölen çocuk
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!