Anlar vardır sesinle hayat bulur
Hani şırıl şırıl akar ya dere
Anlar vardır yüzünü görmek gibi
Gece dolunayda karanlığı aydınlatan
Anlar vardır dokunursun ya tenine
Güneşin ilk ışıklarının dokunuşu gibi
Sırtımdaki eski hırka
Bana kürkler mi yaraşır
Altımda bir minder olsa
Bana köşkler mi yaraşır
Gözlerime çökmüş hüzün
Soğuk Kasım sabahı
Bu gün 10 Kasım
Gökyüzü hüzünle dolu
Saat dokuzu beş geçe
Bulutlar gözyaşı yüklü
Ellerimde kasımpatı çiçekleri
Geceler hayale daldıran karanlık
Başını yaslarsan ıslak bir yastık
Düşüncelerin sonu yok uçuk kaçık
Yıkıntılar içinde gezinirim gecelerde
Neden gecelerde tutar sancılar
Gecelere kırağı düştü
Artık soldu rengim
Yine esecek yokluğun
Bu na da yanacak gönlüm...
Bu mevsimde de güzeldin
Seni ilk gördüğümde
Bilmiyordun aslında
Yüreğimin aşka açlığını
Belki çok hayalim oldu
Hatalarım da oldu
Bulutlu bir gecede
Ay ışığı ürkek
Yürek çarpıntıları duyulurken
Kolların sıkıca sardığı anlarda
Gözlerinde eriyen ruhum
Aşkı sayıkladı
Sen konuş sakın susma
Ben seyrederim yüzünü öylece
Akarken içime bir dere gibi
Şırıl şırıl...
O tatlı sözlerinle
Kalbimde kanat çırpınışları
Biz
Sabahları olmayan
Sonu Karanlık
Akşamlarız aslında
Görüşmemiz imkansız
Artık bunu anla...
Ah! sen diyen dilim
Hele şu gönül
Akıllanır mı bilinmez
Deli divane olur
Büyütür sultanlarını
Her seferinde içinde
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!