Çeşme başında bir rüzgâr süzüldü,
Mazinin kokusunu üfledi yüreğime usulca.
Özlemek bile yetmez o günleri,
Her hatırası bir masal şimdi.
Gecekondu küpeştelerinden rengârenk çiçekler sallanırdı.
Kapılar ardına kadar açıktı, güven duygusuyla.
Sokaklarda oynanırdı en güzel oyunlar.
Misafirliğe gidilirdi akşamları, televizyonu olanlara.
Selamlar uçuşurdu yürürken her bakışta.
Oruçlar başka bir evde açılırdı ramazan boyunca.
Bayram ziyaretleri yapılırdı, baklava tadında.
Kapı kapı dolaşırdı çocuklar, ellerinde şeker torbalarıyla.
Komşunun çırasıyla yakılırdı sobalar.
Paylaşılırdı ekmek, tuz, salça, evde ne varsa.
Eksikler birbirinden tamamlanırdı dostluğun sıcaklığıyla
Mayalamak için iki kaşık yoğurt bile.
Birçok iş imece usulü yapılırdı o zamanlar.
Askere uğurlamalarının gururu, düğünlerin neşesi,
Tüm mahalleyi sarardı davulla, zurnayla
Kehribar gibi ışıldardı insanların yüzleri mutluluktan.
Beraber yenirdi bahçedeki mahsul, kahkahalar eşliğinde.
Kahveler, çaylar içilirdi kapı önlerinde,
Komşularla derin sohbetler edilerek.
Ne güzel günlerdi o günler,
Şimdi bir ezgidir gönlümün derinliklerinde.
Dr. Osman Akçay (Seğmenoğlu)
Kayıt Tarihi : 24.8.2025 01:15:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
TÜM YORUMLAR (1)