Gökyüzünde göç senfonisi Şiiri - Yorumlar

Yaşamın çizgisi beliriyor şiire girer girmez, gözlerinizi kısıpta baktığınız ufuk gibi... Göçmen kuşların belirsiz silüetleri görüş menzilinde ve kanat sesleri duyuluyor garip bir hışırtıyla...
Bir çocuğun gözüyle bakıyor şair... Hep çocuk kalan bir yanımız yok mudur zaten? Ve o gözle 'kan ve göz yaşına bulanan bir dünyanın acımasızlığını işliyor...' Umudun beslenmesi, korunması gereken bir 'emanet' olduğunu anımsatıyor, giderek tükenişinden mi şikayetçidir acaba?
Şiirin sonuna doğru geldiğinizde, gidişe isyan eden bir çocuğun çığlığı düşüyor orta yere.. Bütün 'senaryolar bir orkestranın' susuşundaki gibi susuyor.. Göçmen kuşlar havalanıyor...
Yaşama müdahale gibidir kanat sesleri... İsyanıdır bütün baharları sonbahar gibi yaşayanların... Nedeni olmadığınız bir kaostan, kavgadan, karmaşadan kaçıştır adeta...
Günceli işleyen ve yaşadığımız günlere itiraz eden bir şiirdi kanımca, okuduğum... Yine başarılı bir Cevat Çeştepe üretisiydi..
Kutlarım Değerli Dostumu...

r misin, kaç vurulmuş kanattan, kaç tüy kalır geride
kokusu barut sesi konvoysuz cenaze, sahipsiz kurşun lekeli.
oysa yarınlar bize derdi ki, umut emanettir besleyene
ya şimdi hangi kör kuyu derinliğinde, boğulur umut çiçekleri,
solar yeşili tanıyamadan fidanlar.

Kutlarım sayın dostum Ceştepe. Çocuklar ölmesin daha tazecik fidanken. istesekte engel olamıyoruz ne yapsak, birilerinin kötü ve şahsi emelleri için hep ölüyorlar günahsıs sabiler. selamlar ve sevgiler üstadıma...

Şiire öyle bir derinlik vermiş ki usta, ilk okuduğunuzla son okuduğunuz arasında dağlar kadar fark var.

Hani iki resim arasındaki 7 farkı bulmak için bakarsınız ya uzun uzun… Bu şiir de çok iyi bakılması ve derinlemesine okunması gereken ünlü bir ressamın elinden çıkmış resim gibi..

İçinde sırlar gizlenmiş.. Siz bakmayın ustanın gökyüzünden ve mevsimlerden söz ettiğine.. İçindeki farkı ancak birkaç kez iyice okuduğunuzda daha net görebilirsiniz…

Yapılan yorumlara bakılınca; bazı dostlar bu şiiri göçmen kuşlara, mevsimlere, sonbahara bağlamışlar…

Bu şiirin özündeki gökyüzü Türkiye’dir aslında. Göçmen kuşlar yurdum insanıdır… Usta, Türkiye’de yaşanan sancılı süreci öyle bir dil ile satırlara taşımış ki “Yazgısı cinayet kurşunlar doğmuştur” diyerek, anlayana çok önemli mesajlar vermiştir.

“…kokusu barut sesi konvoysuz cenaze”.. Sadece bu satır üzerinde düşünün, bakın aklınıza neler neler getiriyor.

Hani bizim yurdumuzun ‘google’dan arakladığı bilgileri ucu ucuna ekleyip, terör uzmanı ve tarihçi olan kitap sahibi yazarlarımız yok mu? , aslında bu şiiri onlara okutacaksın… Onların 500-600 sayfalık kitaplarda anlatamadığını, usta, öyle vurucu ve okundukça sizi içine çeken kelimelerle donatmış ki “de ki yaşam, kundağa sarılı bir koca ülkedir, ağır sancılı” satırıyla bunu özetliyor, anlayana… Yazılacak çok şey var..

Siz en iyisi bu şiiri satır satır analiz ederek okuyun.

Bakın karşınıza nasıl bir roman çıkarıyor usta…

Ardından siz de bir el sallayın yeşili tanıyamadan solan fidanlara..

Saygı ile


MUSTAFA ÖZKE

/göçmen kuşlar için, bütün baharlar sonbahardır
sonbaharda yağan her yağmur, göçmen kuşların gözyaşıdır/
...,

harika betimlemeler vardı şiirde.
sayfanıza uğramayı hep sevmişimdir.
tebriklerimle usta kaleme...

yine güzel bir şiir,
kutluyorum sayın Çeştepe
tebrik ve selamlarımla...

göçmen kuşlar için, bütün baharlar sonbahardır
sonbaharda yağan her yağmur, göçmen kuşların gözyaşıdır
teşekkürler kıymetli paylaşımınıza yüreğinize emeğinize sağlık

Bahar dallarına sürüngen sisler tüner,mevsimler gelip geçse de bir bakarsınız görüntüsüzsünüzdür.Islığınızda özgür kalan türkülerle yalın ayak ona doğru koştuğunuz bir gök kuşağı olsa da umut,yolda düşen sevda demetleri çoğalır çiçekli şiirlerinizden...O yüzden benim ustam,ZORDUR BİR ŞAİR İÇİM DÜNYAYI SEVMEYİ DÜŞLEMEK,DÜNYAYI GERÇEKTEN SEVMEKTEN...Saygılar sunuyorum usta,teşekkürler bu şiire...

Kimden : YALNIZMARTI (Bay, 43)

Kime : Grup: Evrensel Sanatçılar Birliği ESB

Tarih : 8.10.2012 11:05 (GMT +2:00)


Konu : Yn: [evrensel-sanatc..] GÖKYÜZÜNDE GÖÇ SENFONİSİ - yeni şiir

Şiire öyle bir derinlik vermiş ki usta, ilk okuduğunuzla son okuduğunuz arasında dağlar kadar fark var. Hani iki resim arasındaki 7 farkı bulmak için bakarsınız ya uzun uzun… Bu şiir de çok iyi bakılması ve derinlemesine okunması gereken ünlü bir ressamın elinden çıkmış resim gibi.. İçinde sırlar gizlenmiş..
Siz bakmayın ustanın gökyüzünden ve mevsimlerden söz ettiğine.. İçindeki farkı ancak birkaç kez iyice okuduğunuzda daha net görebilirsiniz…
Yapılan yorumlara bakılınca; bazı dostlar bu şiiri göçmen kuşlara, mevsimlere, sonbahara bağlamışlar…
Bu şiirin özündeki gökyüzü Türkiye’dir aslında. Göçmen kuşlar yurdum insanıdır…
Usta, Türkiye’de yaşanan sancılı süreci öyle bir dil ile satırlara taşımış ki “Yazgısı cinayet kurşunlar doğmuştur” diyerek, anlayana çok önemli mesajlar vermiştir.
“…kokusu barut sesi konvoysuz cenaze”.. Sadece bu satır üzerinde düşünün, bakın aklınıza neler neler getiriyor.
Hani bizim yurdumuzun ‘google’dan arakladığı bilgileri ucu ucuna ekleyip, terör uzmanı ve tarihçi olan kitap sahibi yazarlarımız yok mu? , aslında bu şiiri onlara okutacaksın…
Onların 500-600 sayfalık kitaplarda anlatamadığını, usta, öyle vurucu ve okundukça sizi içine çeken kelimelerle donatmış ki “de ki yaşam, kundağa sarılı bir koca ülkedir, ağır sancılı” satırıyla bunu özetliyor, anlayana…
Yazılacak çok şey var..
Siz en iyisi bu şiiri satır satır analiz ederek okuyun.
Bakın karşınıza nasıl bir roman çıkarıyor usta…
Ardından siz de bir el sallayın yeşili tanıyamadan solan fidanlara..

Saygı ile

Çiçekler içinde çocuklar, Çocukların bakışı içinde kaybolan kuşlar. Özgürlüklerin vurulmadığı yarınlar da, yeni özgürlük şiirleri paylaşmak dileği ile yolunuz açık olsun.Tebrikler Üstad..

Selam sevgili Cevat bey
şiiriniz ne demek istediğini çok iyi anlatan bir şiir,daha yazacak çok şey varken çoğu kez susuyoruz çaresiz.

Ne acıdır,ne acı bir görüntüdür vurulmuş bir kuşun kanatlarının kırık yerde yatışı...

Kuşu sevdiren, sevimli kılan tüylerden oluşmuş giysisisinin acınası bir halde kanlı görünüşü ne acıdır.

Her devirde güçlünün gücünü kötüye kullanıp, bir canlıyı yere serişi, insanlık namına ne büyük vahşet ne büyük bir utançtır.

Çocuklarımız daha küçücük yaşlarında dimağları tertemizken,
insan oğlu sapan denilen o ilkel aracı çocukların gözünde sevimli kılıyorsa, demek ki affınıza sığınrak diyeceğim söz: insan evcilleşmemiş bir hayvandır.

Herkes şiarına göre yufka yüreğinden kopan ağıtlarla kimi şiir yazar,kimi de adam öldürür...

Zalim insan vurucu en can alıcı silahı yapmanın derdindedir.
Silah belki zorda kalındığında savunma aracı olabilir.

Ama silah günahsız insanlara çevrildiği zaman amacından çıkmış, ve bunun adı zulüm olmuştur.

Sayın Çeştepe teşekkür ediyoruz, sizler varolun ve hep yazın lütfen
Siz şairler yazın ki hiç olmazsa yeni yetişenler doğru olanı ayırt edebilsinler.
Kuşlara kıyılmayacağını, öldürmenin hem günah hem vahşi bir eylem oluşunu usta kalemlerden öğrenebilsinler.

Özgürlük simgesi, uçurtmalara sözümüz yok.

Güzel bir gün dilerken umuda sarılmaktan başka çaremizin olmadığının bilincinde, elbet sabah olacak diyorum baki selamlar.