Burası gündüzleri çok sıcak bu mevsim,
Akşam hissettiriyor sonbahar kendini.
Üzerime bir hırka alıyorum seni düşünürken,
Sıcaklığın üşütüyor.
Olmayışın eksik ama yanımda beliriyorsun,
Aslında bu dünyadan değilsin
Bu gece alkolünü eksik etme masadan,
Tüm soğukluklara karşı kaldır kadehi,
Hayat her şeyi aceleye getirmiyor mu?
Birini sevip aşk yaşıyorsun, aceleye geliyor.
Hızlıca geçiyor bu hayatta ne varsa,
Bugün yanında sandıkların yarın dünyada olmuyor.
Bak, yine sonbahar
Yapraklarını gösteriyor bize.
Yıllar öncesini hatırlıyorum;
Bu zamanda bir hayat alev alırken, şimdi sönüyordu,
Yaşadık işte Eylül'ü
Kışı müjdeliyor bize.
Zaman akıcı ve hızlı.
Bu acıyı tatmayın isterim
Gözleriniz kör,
Elleriniz bağlı,
Kulaklarınız sağır olmasın.
O gittiğinden beri
Turgut Uyar öldü demek, yürümek kadar kolaydır.
Peki ya şiirleri?
Güneşi söndürebilir misin?
Birden eski sevgilime rastladım,
O da bana rastladı.
Ben ona, o bana rastladı.
Gözleri bana susuyordu,
Gözlerimle gözlerine girdim.
Seviştik durmaksızın,
Damlaların sesini duyar gibiyim.
Bu bir bekleyiş;
Süslü konuşmalar gecikiyor,
Yağmur hızlandı.
Evde bir beyaz güvercin
Ha uçtu ha uçacak.
Seni, yeniden tanımak isterim,
Yeniden keşfetmek, neşelerden taşan.
Nakarat eşliğinde bir ortak şarkıda buluşmak.
Şu dakikalar kaçıyoruz belki
Birbirimize çok uzaktan tanıdığız,
Aramızda tüm vahşiliklerin efendiliği;
Şarkıların bir huyu vardır,
Yolları kafiyeden geçer.
Kuralsızdır benim şiirlerim.
Sakın aldanma anarşist yapıma,
O dünyadadır geçerli.
Yönetilmekse eğer taktığım,
Gürültülü bir akşamüstü sessizliği
Çıngıraklı bir merak,
Aniden olabiliyor
Boğazın dibinde eksik bir martı.
Yine bir kırmızılık ele geçirmiş bedenini,
Eksikliklerle donatılmış bir Roma merdivenindeyim.




Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!