Gül aşkına yar dikeni
Sar boynuna aşk uğruna
Dert üstüne dert çekeni
Derman eyle bas bağrına
Gün ışığını gördüm gün eyledim
Geminin dümeni dönmediğinde
Dalga seni ters yöne götürdüğünde
Kaptan önünü görmediğinde
Dehşet zamanı gelmiş olur...
Balıkların yüzü gülmeyecek
Bir kış ayı hava çok soğuk
Bütün millet dışarılarda çayırlarda
Zifiri bir karanlık
Ve bir sürü tost olmuş binalar...
İşte bir umut kapısı daha
Günler azaldıkça daha çok daralıyorum
Her geçen gün en kötüye doğru gidiyorum
Yiğen; vaktim geldi galiba duramıyorum
Ayrılık zamanı geldi mutlu ol dert babası...
Takma kafana elbet buda geçer dediler
Kömür gözlü dilber yanarım derdine
Tutam elinden de götürem sevgiye
Derdini hep anlat fukaraya fakire
Güngörmez oldu garip, sevdaya gülerde geçer
Hasta düştüm derman bulamam
Ne olduysa bir gecede olmuştu.
Hatta bir sabaha doğru.
Suçlarını bilmeden
Sorgusuz, sualsiz ve anlamsızca.
Deli gibi memleket kokan
Hak arayan
Akıyor gözlerimden sel gibi yaşlar
Vuruyor bağrıma hançer misali taşlar
Mezarımın önünde gül gibi kuşlar
Gezer divane bülbül arar derdine derman...
Dost bildiklerim arkamdan vurdu
Gönül derdine bir çare bulan
Sevdadan ileri gidermi bilmem
Gam çekip dostuna merhem arayan
Dostun muhabbetini görürmü bilmem
Doya doya türkü söyledim diyen
Ecel aldı gardaş seni
Yürek kanar dağlar ağlar
Yarin susmuş bekler seni
Gözdeki pınarlar ağlar
Sevdayı yaşarken yeni
En sonuna gelse bile hayatın
Riya nedir bilmeyen
Dünyayı “lar, ler” le yaşayan
İnsan anatomisini beyniyle çizen
Nefsini en doruklara getiren
Çamura saplanmış bir yürek
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!