Gökçe Kıvırcık Şiirleri - Şair Gökçe Kıv ...

Gökçe Kıvırcık

Islak bir camın ardından izlemek Beyoğlu'nu
yüksekten epey...
Elin belimin kıvrımında...
Birazdan sevişmenin tuzu karışmaya başlamış tenimize...
Kalp atışların biraz alışkın...
Utanmaz biraz.

Devamını Oku
Gökçe Kıvırcık

dışarıdasın.. yağmur var..
gri.. paris..
ve yalnızsın..
ellerin cebinde yürümenin hiç bir anlamı yok.
ıslık bile çalmıyorsun.
üşümüyorsun.

Devamını Oku
Gökçe Kıvırcık

Peki yakamozları toplayıp götürecek misin
birer birer?
Peki sabah sabah geçen vapurların düdüklerini?
Ya dalgaların köpüklerini?
Yapılırmı...
Denizi gören evlerde terkedilirmi insan!

Devamını Oku
Gökçe Kıvırcık

Kıskanç bir tanrıça zaman...
Alıp götürdüğü her gülüş için
Aynaya bir çizgi daha konduran.
Lilith'in son laneti
Parmak uçlarımdaki kan.
Ve Tanrı'nın şeytana ihaneti,

Devamını Oku
Gökçe Kıvırcık

başka bir şehirdir aşk.
keşfederken kaybolduğun, sokaklarında.
bana bakma,
kendi şehrinde kaybolanlardanım..
kendi kendinde...
ölüm değil gelmesen!

Devamını Oku
Gökçe Kıvırcık

Bir ağrılı kentin
Çocukluk kabusları
Duyduğunuz bütün gri kaldırım taşları.
Gecelerinde pembe rujlu orospu küfürleri,
Sabahlarında otobüs hıncahınçlığı resimli.
-Alelade-

Devamını Oku
Gökçe Kıvırcık

Bir yağmur damlasının,
Bir insan boyu kala kaldırıma düşmekten,
Güneşin artık
Dünyayı aydınlatmaktan vazgeçmesi gibi,
Düşün...
Akşamsefalarının gün batımına beş kala

Devamını Oku
Gökçe Kıvırcık

Kızıl bir ihanete ağ örer şehir
Gece ağırlığınca iner/ örtülür
Gülersin; tebessümün dağ
Sarhoş ruhların çığlıklarında,
Kaldırımlar yorulur.
O uykusuz kadın rüyalarına girer,

Devamını Oku
Gökçe Kıvırcık

öptüğün yalnızlığımdan başkası değildi
hiç bir yer iyileşmedi üstelik
yer, yar, dağınık ve çoğu renk karanlık hala
arta kalan buzul sessizlikten bu yana,
sus-pus sardunyalarım
kimine bir bahar düşlüyorum

Devamını Oku