Nehirler benim dilim oldu
Taşlara çarpan her hece, bir hikâye.
Dağlar sırtımda bir çınar gibi büyüdü,
Gölgem, güneşin doğduğu yere düştü.
Yıldızların haritasını avucumda taşırken,
Yolum, kendimi kaybettiğim yerde başladı.
Çöllerde susuz kaldığım geceler,
Kumlar saat oldu, zamanı saydı.
Rüzgâr, kemiklerime işlediği türküyü
Bir çınar yaprağına fısıldadı:
"Yürü, ayak izlerin kök salmasın diye,
Toprak seni değil, sen toprağı özleyeceksin!"
Bir gün durdum
Taşların üstünde bir çiçek filizlendi.
Dedim: "Nasıl büyür bu kadar yalnız?"
Güneş, sırtımı okşayıp cevapladı:
"En derin kökler, en sert kayalarda saklı.
Ve bil ki;
Yolculuk, evine varmak değil,
Evini sırtında taşımaktır."
Şimdi biliyorum:
Göçebe ruhum, bir tohumdu
Düştüğü her yerde yeniden doğan.
Ve en büyük mucize,
Sırtımda taşıdığım gök kubbeyi
Yüreğimin odası yapmamdı…
Kayıt Tarihi : 13.5.2025 23:47:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!