Demlenir toprakta ağaç gazeli
Dokunmaz ellerin vardır güzeli
Gönlümün doğacak elbet güneşi
Işığı altında kuruyup gitmem
Yellere karışman hep savrulsam da
Umudum haykırır ses kısılsa da
Gelecek karanlık olup batsa da
Seline kapılıp boğulup gitmem
Ayrılık öngörür tüm savaşları
Kalbime sancaklar her gün dalgalı
Kıpırdamaz olursa sarı saçları
Telini koparsam kuş olup gitmem
Tekliyor yüreğim bitti bitecek
Kabrime bir gün otlar bitecek
Dünyayı Azrail sana mı verecek
Kıyamet kopsa seviyorum demeden gitmem
Dallarım hafifler gazel düşünce
Yüreğimin düşünde sen görününce
Gözlerim sözlerime düşer sevince
Ruhuna bir beden olmadan gitmem…
Sana dün bir tepeden baktım aziz İstanbul!
Görmedim gezmediğim, sevmediğim hiçbir yer.
Ömrüm oldukça gönül tahtına keyfince kurul!
Sade bir semtini sevmek bile bir ömre değer.
Nice revnaklı şehirler görünür dünyada,
Devamını Oku
Görmedim gezmediğim, sevmediğim hiçbir yer.
Ömrüm oldukça gönül tahtına keyfince kurul!
Sade bir semtini sevmek bile bir ömre değer.
Nice revnaklı şehirler görünür dünyada,


