Şimdi  hayat kitabından
Yüreğim aşkı okuyor
Payıma  ne  düşer hesabından
Geceler  hasret  kokuyor
Tebessüm dudağıma haram
Şaşırırım  nerde duram
Yokluğunda buram buram
Geceler hasret  kokuyor
Duygular üstüme yürüdü
Gözümü sevda bürüdü
Hayallerim bile çürüdü
Geceler  hasret  kokuyor
Günlerime  çökmüş kasvet
Durmadan vuruyor gurbet
Sen hala  diyorsun  sabret
Geceler hasret kokuyor
Aşk  uykusu desem değil
Can tortusu desem değil
Gül  kokusu desem değil
Geceler hasret  kokuyor
Gönül  gözüm  kör nokta.da
Bin parçayım her  nokta.da
Duygularım bir nokta.da 
Geceler hasret  kokuyor
Dertler geldi  bölüm bölüm
Benden  uzak kaldı gülüm
Tükendi tüm  tahammülüm
Geceler hasret  kokuyor
Her yönümden sevda eser
Yüreğimden duman  tüter
Ya gel  ya  bir  haber gönder
Geceler  hasret kokuyor
Sen gönlümün  buğusu.sun
Varlığımın yokluğusun
Seviyorum  daha  ne olsun
Geceler hasret kokuyor
Beklemedin hep  beklettin
Karşımdayken.de gurbettin
Sevdama özlem yüklettin
Geceler hasret kokuyor
Karlı dağları aşalım
Hayırlıysa buluşalım
Tez zamanda kavuşalım
Geceler hasret kokuyor
Kurağımın  yağmurusun
Saf.sın berrak.sın  duru.sun
Sen cevapsız bir sorusun
Geceler  hasret kokuyor
Ümitlerim eğilip  bükülür
Yarından hayaller sökülür
Gönlümden  şiirler dökülür
Geceler  hasret kokuyor
Zaman alır kendime gelmem
Mümkün değil gibi gülmem
Ya sen  neredesin bilmem
Geceler hasret kokuyor
Hani   ya  ıssız olmazdın
Hayattan zevk alamazdın
Bensiz  huzur bulamazdın
Geceler hasret kokuyor
Onun  için ben herşeydim
Ya  aşık  değil.de  ney.dim
Ayrılığa  hüküm giydim
Geceler hasret   kokuyor
Bir sevda gizli adında
Aşkım  vuslat inadında
Umut  kuşun kanadında
Geceler hasret kokuyor
SON
 
Aşkta yarın yoktur sevgili. Zaman ileri doğru değil, içeri, yüreklere, derinlere doğru işlemeye başlar, bilgeleşir. Hiç bilmediği sezgileriyle buluşur. Yükü çok ağırdır, kendiyle buluşmuştur. Hem dışındadır dünyanın, hem de ortasında.
Hindistan'da Ganj Nehri'nin kıyısında yakılan yoksul adamın hissettikleri de onunladır, yitirdikleri de... Newyork'ta, bir sokakta, o kartondan kulübesinde yaşayan kadının çıplak yalnızlığı da. Her şey onunladır, ona emanettir sanki, ama o, çıldırtıcı bir yalnızlık içindedir yine de...
Aşkın kültürlü olmakla, bilgili olmakla da ilgisi yoktur sevgili, kanımıza karışan ilkel acı, o yaban ağrıyla hiçbir kitabın yazmadığı hakikatlere daha yakınızdır, inan...
Kim demişti hatırlamıyorum, aşk varlığın değil, yokluğun acısıdır diye. Belki de bu yüzden ilk gençliğimde, o yoğun aşık olduğum yıllarda, gözüme uyku girmez, dudağımda bir ıslıkla bütün gece şehri, o karanlık, o hüzünlü sokakları dolaşır, insanları uykularından uyandırmak isterdim. Uyanıp, içimde derin bir sızıyla uyanan o derin sancının acısına ortak olsunlar diye...
Aşk çok eski bir şeydir sevgili. Onun içinden o çileli çocukluğumuz geçer. Sevdiğimiz insanların çocuklukları da... Oradan üvey anneler, eksik babalar, parasız yatılılar geçer. Ve sonra aşk bütün bunları alır, daha da eskilere gider, hep o ilkel acıya, o yaban ağrıya...




Bu şiir ile ilgili 0 tane yorum bulunmakta