O Aranvut kaldırımı aştım, camına vardım. Öyle heyecanlı, öyle ürkek vurdum ki açmayacağından korkarak, açtın ve suratıma çarpan râhiya ile ayıldım. Gül kokuyordu içerisi.
Camdan içeri aldın beni, ürkek ve heyecanlıydın sen de. Öylece bakıyordun kuru kaldırıma, camlar buğulu, dışarısı soğuk.
Oturduk sohbet ettik, yattık.
Kalktığımızda terlemiştik. Çarşaflar ıslak, yastıklar ıslak, biz ıslak. Oturduk yatak ucuna öylece sırıtıp bakışıyoruz.
Eğer kral olsaydım.! Çiğneyerek tahtımı
Memleketin halkını dizlerine sererdim.
O kuvvetli hükmümle bütün tacı tahtımı
Bir tek bakışın için sana feda ederdim.
Eğer Allah olsaydım.! O heybetli, o derin
Devamını Oku
Memleketin halkını dizlerine sererdim.
O kuvvetli hükmümle bütün tacı tahtımı
Bir tek bakışın için sana feda ederdim.
Eğer Allah olsaydım.! O heybetli, o derin




Bu şiir ile ilgili 0 tane yorum bulunmakta