Çocuk oynuyordu evlerinin bahçesinde
Koşarak içeri girdi birden
Elleri vıcık vıcık, üstü başı çamur içinde
“ Babaa dedi, bir armağanım var sana,
Noolur gel benimle…”
“Getir buraya öyleyse, dedi baba
“Getiremem dedi çocuk, çok büyüük, lütfen gel ”
 
Aşk bu dünyanın ölçüleriyle açıklanamaz sevgili. O ilkel bir acıdır, yaban bir ağrıdır. Gelir  ve içimizdeki o çok eski bir şeye dokunur. Sonra bir perde açılır ve yolculuk başlar. Bu yolculukta artık para, tarifeler, beklentiler, randevular, taksitler, iş, anneler ve korkular yoktur. Aşkın kendi gerçekliği vardır sevgili. İnsan bir başka ışığa teslim olur...  
Aşkta yarın yoktur sevgili. Zaman ileri doğru değil, içeri, yüreklere, derinlere doğru işlemeye başlar, bilgeleşir. Hiç bilmediği sezgileriyle buluşur. Yükü çok ağırdır, kendiyle buluşmuştur. Hem dışındadır dünyanın, hem de ortasında.
Hindistan'da Ganj Nehri'nin kıyısında yakılan yoksul adamın hissettikleri de onunladır, yitirdikleri de... Newyork'ta, bir sokakta, o kartondan kulübesinde yaşayan kadının çıplak yalnızlığı da. Her şey onunladır, ona emanettir sanki, ama o, çıldırtıcı bir yalnızlık içindedir yine de...
Aşkın kültürlü olmakla, bilgili olmakla da ilgisi yoktur sevgili, kanımıza karışan ilkel acı, o yaban ağrıyla hiçbir kitabın yazmadığı hakikatlere daha yakınızdır, inan...
Kim demişti hatırlamıyorum, aşk varlığın değil, yokluğun acısıdır diye. Belki de bu yüzden ilk gençliğimde, o yoğun aşık olduğum yıllarda, gözüme uyku girmez, dudağımda bir ıslıkla bütün gece şehri, o karanlık, o hüzünlü sokakları dolaşır, insanları uykularından uyandırmak isterdim. Uyanıp, içimde derin bir sızıyla uyanan o derin sancının acısına ortak olsunlar diye...
Aşk çok eski bir şeydir sevgili. Onun içinden o çileli çocukluğumuz geçer. Sevdiğimiz insanların çocuklukları da... Oradan üvey anneler, eksik babalar, parasız yatılılar geçer. Ve sonra aşk bütün bunları alır, daha da eskilere gider, hep o ilkel acıya, o yaban ağrıya...
Devamını Oku
Aşkta yarın yoktur sevgili. Zaman ileri doğru değil, içeri, yüreklere, derinlere doğru işlemeye başlar, bilgeleşir. Hiç bilmediği sezgileriyle buluşur. Yükü çok ağırdır, kendiyle buluşmuştur. Hem dışındadır dünyanın, hem de ortasında.
Hindistan'da Ganj Nehri'nin kıyısında yakılan yoksul adamın hissettikleri de onunladır, yitirdikleri de... Newyork'ta, bir sokakta, o kartondan kulübesinde yaşayan kadının çıplak yalnızlığı da. Her şey onunladır, ona emanettir sanki, ama o, çıldırtıcı bir yalnızlık içindedir yine de...
Aşkın kültürlü olmakla, bilgili olmakla da ilgisi yoktur sevgili, kanımıza karışan ilkel acı, o yaban ağrıyla hiçbir kitabın yazmadığı hakikatlere daha yakınızdır, inan...
Kim demişti hatırlamıyorum, aşk varlığın değil, yokluğun acısıdır diye. Belki de bu yüzden ilk gençliğimde, o yoğun aşık olduğum yıllarda, gözüme uyku girmez, dudağımda bir ıslıkla bütün gece şehri, o karanlık, o hüzünlü sokakları dolaşır, insanları uykularından uyandırmak isterdim. Uyanıp, içimde derin bir sızıyla uyanan o derin sancının acısına ortak olsunlar diye...
Aşk çok eski bir şeydir sevgili. Onun içinden o çileli çocukluğumuz geçer. Sevdiğimiz insanların çocuklukları da... Oradan üvey anneler, eksik babalar, parasız yatılılar geçer. Ve sonra aşk bütün bunları alır, daha da eskilere gider, hep o ilkel acıya, o yaban ağrıya...




Paylaşım için teşekkür ederim
Selam olsun gazilerimize vede ailelerine şehitlerimize vede kederli ailelerine.Allah şehit vede gazi ailelerimizin her zaman yar ve yardımcısı olsun inşallah.Aynı zamanda Kadir gecemiz vede Ramazan Bayramımız kutlu olsun.Teşekkürler değerli vatan yürek Naime hanımefendi.Vatan yüreğiniz var olsun inşallah her zaman.
Allaha emanet olunuz saygılar benden ümüt güngör
Sarıldı babasına, hala çamurluydu elleri…
Anladı, artık yaşam böyle yarım sürecekti
O ne ilk, ne de son gaziydi,
çok güzel kutlarım şairi
tebrikler kutlarım yüreğinizi
Vatanın bölünmez bütünlüğü için mücadele ederken şehit düşenlerin ruhları şad olsun..
Gazilerimizden de Allah razı olsun..Buruk ta olsa güzeldi.. Yüreğinizi kutluyorum
Buruk bir tad bıraktı belleğimde,
kutlarım duyarlı yüreğinizi.
Asla pişman değilim yaptıklarımdan
Yemin sana; gerekirse canımı bile verirdim inan ki…
Ben asker olmasam, sen asker olmasan
Bu vatanı kim koruyacak ki? ...”
Yürek yangınlarını taşımışsınız şiirinize, kaleminiz hiç susmasın. kutlarım,
Başarılı bir çalışma sizi kutluyorum
Yüreğiniz hiç susmasın paylaşımınıza çok teşekkürler..
sevgi saygılar
Başarılarınızın devamını dilerim.Saygı ve selamlarımla
Özkan Öcal
www.siir.ch
Harika şiirinizi keyifle okudum Azize Dostum! Can-ı gönülden tam puanla tebrikler ve listemde. Yüreğiniz dert görmesin, kaleminizden mürekkep eksilmesin. Her daim esenlik ve keyif temenni ederim.
Bu şiir ile ilgili 108 tane yorum bulunmakta