Ki ben
Bir neanderthal olamam
Uzayıp giden dünyada.
Damarlarında dolansın kanım
Ulu insan ırkının !
Bir neanderthal olamam
Ne muhteşem çığlıktır ruhumuza
Dinleyebilene anlatır.
Ay düşürmüşse yüzünü
Veyahut saklanmışsa
Bir kara bulut içre
Aklanmışsa ruhumuz bir nebze
Bir şiire nasıl başlamalı kişi
Bir masal nasıl dinlenmeli?
Yortulardan, kandillerden, bayramlardan artakalan
Gayr-i tabi sükût içre
Bir mazi nasıl özlenmeli?
Olmazların olurunda çırpınmak,
Halikarnas'ın "Pazaryeri"
Pazaryeri'nin çingene kızı.
Çingene kızının yolunmuş kazı.
Vah ki o bakışın onulmaz izi.
Bir dizi mahsul içre bir çift göz
Yamalı torba gülücük dolu.
Ne köprüler yıkıldı uğruna
Nice savaşlardan tar-û mar çıkıldı
Utkuya hasret kaldı müşirler
En çetin hatlara takıldı.
Ricat ihanet sana karşı
Ve lakin el mahkûm
Hazan çöktü yine.
Kuytu bir köşede
Bir ıssız sincap yuvası yüreğim.
Asırlık çınarın taze yarası.
Ağla Süheyla!
Gözlerinin karası, sulasın çınarı.
Ruh denilen olgu
Bir kuş sesindedir şimdi.
Ödevi huzura çağrıdır.
Huzur ki belki Tanpınar düşü
Ve muhakkak
Kuşun kınalı bağrıdır.
Kadim ezgilerde hatırlarım şimdi seni
Suna gibi naif,
Kartal gibi sert dans ederler.
Tam ortalarında görürüm seni
Doru bir kısrak sırtında
Kuşatırım kıskıvrak seni
Kızıl, karanlık ardı şafaktır.
Topyekün bir harp,
Yitirilmiş haktır.
Ana sütü gibi paktır.
Kızıl, muhakkaktır.
Şafakla düştü çiğ damlası
Yamaçlarda kekikler ıslandı
Bir çoban yaslandı sonra
Yağmur geçirmez asırlık ardıca
Gün çözüldü kara buluttan
Bir kartal süzüldü



Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!