Kul tohum ekmezse
Alın teri dökmezse
Toprak ana kucak açmaz
Karma-karışık derde
Karanlıktan geçmeden
Hayat tek boyutludur ama
Hep aynı görünür sanma
Bindin mi şarap denizinde kayığa
Başlarsın çift görüp sallanmaya
Hayat iyi miydi kötü müydü derken
Gönlümü sarmış gül kokusu
Kulaklarımda sarmaşık sunusu
Gönlüm gonca güldür açar
Açtıkça buram buram kokar
Zehirli sarmaşığın seremonisi
Diken sever gülünü
Ama gül gibi sevemez
Dikendir sonuçta
Diken gibi sever
Gül de sever dikeni
Dünya mavi bir okyanus;
Derin, dalgalı, sonsuz
Yüzeriz hep birlikte;
Dalgaların sürüklediği yöne
Yukarıda bir gemi,
Sıcacık bir günde, ısınmış bir kalple,
İçi gülen, ışıldayan gözlerle,
Her an gülmeye hazır, ağzın dolu dolu
Kocaman bir GÜNAYDIN demek...
Öncesiz ve sonrasız; tam da şu anda
Kelebekler açılır
Kozamın penceresinden
Camdan geçer kanatlar
Candan geçer de atlar
Hazır olsam da uçmaya
Bir elini bana uzatırken
Diğer elinle tutunduğun yer
Benden korkunu mu yener
Yoksa düşmeni mi engeller
Bana iki elinle gelmezsen
Deniz kıyısında yürürken
Yoluma bir inci tanesi çıktı
Denizde, derinde olur sanırken
İşte karşımda, kıyıdaydı
Baktıkça gözlerimi kamaştırdı
Gözlerimi senden kaçırdığım doğru
Hemen kızma, sor bakalım neymiş doğrusu
Ben de isterim gözlerinde kaybolmak duygusunu
Ama ya kalbim!
Ya çıkıverirse yerinden
Taşırırsam coşkumu
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!