Allah göstermesin dediğim her şeyi izliyorum,
Net, keskin, çerçevelenmiş:
Bir belgesel gibi acılarım,
Dublajsız, altyazısız.
Mutlu olacağım dediğim an,
Dertlerim yeni sezonla güncelleniyor—
Finali olmayan bir dizi,
Her bölümde aynı yüzler, aynı çığlıklar.
Bıraktığım yerde buluyorum kendimi,
Kırık bir camın içine düşen yansımam gibi:
Parçalar hâlinde,
Ama her karede tam.
"Bu sefer bitecek." dediğim her umut,
Bir yanık film şeridine dönüşüyor—
Sarıarmış, kıvrılmış,
Işığa tutunca hâlâ yanıyor.
Hayat, elime tutuşturduğu kumanda
Tuşları bozuk:
Geri sar, duraklat, ileri al...
Hiçbiri çalışmıyor.
Sadece “izle” düğmesi ışıldıyor,
Ve ben,
Kendi trajedimi prime time’a koyan
Bir televizyon kanalıyım.
Diyorum ki “Artık yok!”
Ama senaryo hep aynı:
Gök gürültüsüyle açılış,
Sessiz bir feryatla kapanış.
Belki de mutluluk,
Bir reklam arası kadar kısaydı—
Ben tuvalete gittim,
Kaçırdım.
Şimdi kumdan bir koltuğa oturmuş,
Kum saatimi izliyorum:
Her tanesi bir “keşke”,
Her saniye bir “keşke”.
Ama biliyorum,
En sevdiğim dizinin yeni bölümü yarın—
Yine ağlayacağım,
Yine izleyeceğim…
Kayıt Tarihi : 7.4.2025 15:33:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!