Fiyano gönlüm diyorum gönlüm ne kadarda hasta yorulmuş.
Yağmurdan önce bulutlara yazan bir ben kaldım zannımca.
Yürüdüm Fiyano hep farkım oldu herşeyden herkesten nefret söylemini reddettim.
Kendimden pay biçtim Fiyano sevdaya.
Üstelik tüm Avrasya dahil.
Ne düşünce değilmi elin olmak bir zamanlar
Aklı yakan delice bir düşünce sen el ben el.
Kime bu inat kime bu kin ve gençlik gidiyor bak hem yazlarda kalıcı değil artık.
Peki git kalma mavinin üstünde ciğerimin en derininde kalbimin nefes alanı içerisinde.
Bilirdik oysaki mutluyduk gibi, seviyorduk sanki en azından hissedebilirdik bakışlarımızı.
Birini tanıdım yakınlarda, olmayan bir gökyüzünü geri çağırdı.
Su gibi duru yüzlü hafif esmer tenliydi.
Sanki kalbi güzeldi Gloria kalbi, şimdiden haykırıyorum böylede güzel gülünmezdi.
Sahi ya uzun zaman olmuştu, aşk mıydı küçük çoçuğun oyuncak heyacanı gibi.
Elbetteki bütün gün değil genelde akşamları yorulur kalbim.
Gönül Şehrimden
Beyaz sayfaları dolaşmak bir akşam üstü.
Bekleniyor yine merhaba diyebilir miyim acaba acısını unuturak geçmiş közlerin verdiği ziyanları.
Sen ey sevgili, kocaman kayalıkların içinde açan ters laleler gibiydin korunmaya muhtaç ve ezgili.
Tıpkı türküler gibiydin misal, ah bir anlatılsan
Kanatsada bu sevda gidişinin acıması ile gözyaşımlarımı bilirim ben.
Son vapurdu bu kaçan bir daha dönmez.
Birdaha uğramam bu duraklara.
Ah bu saydığım sevgi açıklarını ayaklarım daha götürmez oldu.
Yastığımın altında hayallerim son düşlerim.
Ne güç kaldı ne bela geçiyor ömür akrep yeterli giderek yelkovanı izleyerek.
Yaşımdan ileriyi hissederek biraz hayalle tabloda hedef kap kaşık aile sofrası gürültüsü.
Geceleri çok kuşandık acıyla etiyle kemiğiyle..
Sevda bürüdü yalnızlığı içinde evrenin bagnazlaşan sesleri.
Er meydanı aşktı nihayet bu son durak! Kocaman yakınlaşarak yağmuru sevdim ben misal.
Aşk demişti içinde yananı gören genç.
Gittikçe kaynıyordu bağrına saplanan hançer ateşlimi, ateşli.
Ah bir görsen nasıl zarif ve kibar mutluluk oyunu sevda tamda şimdi beyazca bir güvercin.
İlk günler heyecanlı olur biraz sabır biraz daha güzel söz, iltifatlar sonra.
Hiç bu kadar sarhoş oldun mu sen.
Huzur evreni kısıldı tamda şimdi zamanı belki ölmenin.
Dağlara akan lavlar yaktı kavurdu yüreği.
Kavuşmayı özledim bu yaşta henüz yolun neresindeyim.
Bilmiyorum artık, hem ki geceleri öyle bir düşüyorsun ki aklıma.
KALPLER AYNASI
Bir bardak huzur içinde keyifle içerdim çayımı eskiden.
O güzel insanların döneminden bahsediyorum.. Unutturan zaman ilaç gibi bazense, vakit akmıyor seni düşürüyor milyonlarca aklıma.
Gülmek istiyorsan şöyle kana kana.
İçinden gelerek, zamanı gelmiş gibi
İçten ve samimi yaşasın gülmek
Yaşasın neşeli dünya...
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!