Günlük değildi sevgim, aşkım bir ömürlüktü
Bu son gidişe göre, seni unutacağım
Güneş terk etti ufku, içime hüzün çöktü
Akla gelen son çare, seni unutacağım
Nice hayaller söndü, gözlerimin ferinde
Ben anlamam loş ışıklardan, gece hayatından
Bodrumun içki kokan sarhoş sokaklarından
Sen, soracaksan bana,
Hasreti bir sor, yokluğu sor,
Açlığı sor, hatta ölümü
Bir lokmacık mama uğruna, telef olan bebeleri sor.
Hasret yalayıp geçti yanaklarımı
Bir kör kötürüm aşkın esiri oldu duygularım
Canıma hasret,
İçime ateş düştü.
Asılı kaldı gözlerimde
Feryadımı ahımı anlatmak mümkün değil
Yüreğimde ızdırap ben şehit anasıyım
Duymayan kulakları çınlatmak mümkün değil
Ey yüz sürülen mihrap ben şehit anasıyım
Sırdaşım,can yoldaşım, paşam diye severdim
Yüreklere nakış nakış, acıları işleyen,
Dillere destan olmuş,
Yürek yakan, evler yıkan,
Bir derin acı, bir hazin türküdür Sarıkamış
Ayaz vardır, tipi vardır sabahında, ölüm vardır gecesinde
Nice, gün yüzüne çıkmamış hayallerimiz vardı
Özlemini duyduğumuz, sahildeki kasaba,
Boy boy, sıra sıra çocuklarımız,
Eski bir bankta, bir parkta, bir ağaç altında,
Unuttuğumuz kül rengi umutlarımız vardı.
KADIN
Baş tacı olmalı, kadının yeri
Özlemdir, hasrettir, anadır kadın
Özenle işlenmiş, sanat eseri
İlaçtır sineye, dermandır kadın
Ne sabır kaldı bende, ne insaf kalmış sende
Bir gün dönersin diye, çölleri bekliyorum
Çürüdü dört bir yanım, hal kalmadı bedende
Bu aşktan arta kalan külleri bekliyorum
Bir gün seversin diye hayaller kuruyorum
Kirpikler ıslanmış süzülmüş yüzün
Tendeki bu canı vermeye geldim
Batan gün içime veriyor hüzün
Siyah saçlarını örmeye geldim
Solardı akşamlar seni beklerken
Sebepsiz nedensiz, bu ayrılığın
Dönüşü olur mu, hiç belli olmaz
Kâbus gibi çöken bu karanlığın
Güneşi olur mu, hiç belli olmaz
Yıkılmış yuvası, şu garip kuşun
Diline, yüreğine ve emeğine sağlık üstadım Bir Başkadır Bizim Besni Sevdamız
insani alip götüren
klasik türk edbiyatinin tam lezzetini sunan
harika bir eser
ellerinden öperim sayin hocam