Bakmak en çok ona yakışırdı,
ve bakınca
hep bir şeyler anlatırdı gözleri.
Derindi, çok derindeydi
çünkü,
bana bakarken çok yoğundu
Nafile artık,
sessizliğe gömülen tüm muhabbetlerin ötesi.
Gülümsemek de hala uzak,
ertelendi son dokunuşun sevgisi.
Bir kadın, bir çatlamış dudak,
Bütün güller birbirine eşittir aslında
Hepsi güzel kokar
Ama menekşe başka
Bütün saatler birbirine eşittir aslında
Hepsi zamanla akar
bir geceden bir geceye akar ömrümüz
ihtimalleri yoklar sinsice
yavaş yavaş ölen bedenimiz
sivrilip batar kalbimize
yok olmak korkusu mu sarar ruhumuzu
karanlık mı akar yeniden mazimize
Ölümlerden ölüm beğenelim martı kanatlı sevgilim
Yukarılarda yere bakan kırılgan bulutlardan aşağıya iner
Yüzeriz senle çatlak duvarların arasında kalan su birikintisinde
Ölümlerden boğulmayı beğeniriz balık kokulu sevgilim
Güneş uzak, geceleri yıldızlara kaçmak zamanıdır artık
Sen gittiğinden beri susuyorum
şarkılar söyleniyor kulaklarıma
ben konuşmuyorum
onlar fısıldıyor ruhuma.
Bana seni soruyorlar
yine yanılmışım
seni unuttuğumu zannederken
bir anda seni koklarken buldum kendimi
farkına varmamış gibi yaptım ben de
uzaklaştım yerimden aniden
koşarken buluverdim bedenimi
Akıl karı değil ki bu
Yürek yemiş bir peynir kapanı faresi
Anlayacak mıydı ateşini içimdeki bir damla su
Ve
Aklımda süregelen fırtınadan kalma üzgün alev deresi
Unutacak mıydı bir kaç saniyeliğine bataklık kurusu senli sesi
Denizin ortasındayım
Kayıp ışıklar ve
Feribotla uçan martılar
Ben düşüncelerdeyim
Yıldız mı var Allah'ım
Ay mı gülümsüyor yoksa
Ben son güne bırakırım her şeyi,
Son saatlere
Son vapura binerim üstelik,
Yetişemeyip belki kalırım diye sahilde.
Üzerinde yıldızlar, karşımda mavinin karınlık ile seviştiği deniz olur diye.



Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!