Binbir mevsim ötesinden,
Sevgi, ümit dolu,
Bakıyorsun gözlerime...
Aydınlanmış gibi düşlerin,
Bir kıpırdanış var yüreğinde,
Orada bir aile dramı yaşanıyordu
Hiç kimse o tarafa bakamıyordu
Herkes gözleri nemli
Çocuğun yakarışını dinliyordu
Bırakma anneciğim diyordu hıçkırarak
Yediğim ekmekte
Doyduğum aşta
Sen varsın
Ben bir yüce dağ isem
Sen tepemdeki karsın
İnanki birtanem
Yüreğim yüreğin olsun
Beni sevsin...
Yüreğin yüreğim olsun
Seni sevsin...
Sussun tüm sesler
Geçmişe baktığımda bir tek seni anarım
Masalsı sevdamızda unutmadığım ansın
Gözlerimde hayalin için için yanarım
Hala yüreğimdesin inan bendeki cansın
Her zaman eleleydik ayrılık olmaz derdik
Seninle dalacaktım, ummanda en derine
Gülerken acı verdin, bu gözler gülmedi dost
Bu can seni hep bildi, ana baba yerine
Güldürecekken vurdun, bu gözler gülmedi dost
Anladım ki dolmamış henüz çektiğim çilem
Yağmurların ıslattığı
Hazan mevsiminde
Bir eylül akşamındayım
Tüm sensizliğimle
Yalnızlık sinik akşama
Hani gitmeyecektin
Gittin
Ve...artık bittim
Ruhumu da götürdün giderken
Boş bir beden
İzbe köşesinden çeken hayatı,yaşayıp yaşatan ulvî mahirmiş okumaya doyamadığım yüreğiniz.Hezeyanı devirip dağlar ardınca,ardına vurup hüzzam notaların karasını,avcunu göğüne tüm samimiyetiyle açan duru/engin şair :))) Kader de yakışıyor satırlarınıza keder de.Tebessümler de açtırır çocuksu saflığını ...