Anılarımın o ak anlından öpüyorum,
O soku dönemece oynadığım çocukluğum,
Körebe,saklambaç bir yorgan gibi örtünüyorum,
Çocukluğum ısıtıyor beni üşüdüğümde,
Bugünün ayazına,fırtınasına,kasırgasına inat…..
Geceyi bekleyen GÜN aşkına,
Deva bekleyen HASTA aşkına,
Sararıp dökülen YAPRAK aşkına,
Hasretinle yakıp yıkma beni......
Hayat bahçeme ekti zulmü,
Dünümüz hüzün dolu,yarınlara sığındık,
Lal dil ile inleyip için için ığındık
Ne diye bu kadar birbirimize bağlandık,
Bahar geçti,yaz bitti, sonbahara dayandık....
Tabipler de deva bulmaz gönül yarasına,
Zahmetli bir yol tam da sırat,
Rakiplerle savaşıyorum.
O gölcük sanki dicle,fırat,
Bir noktacığım yüzüyorum...
Doğmuşa uzak, bana yakın,
Hayallerim yelken açtı,
Gönül coştu,akıl kaçtı,
Takvimler de bana der ki;
'Zaman zorbadır yar.
Şifasız yaramı düşün,
Çıkar bir yol varmış sandık,
Yar dermansız,ben bi çare…
Geçen günden ne anladık,
Yar dermansız,ben bi çare
Deli gönlüm yeter kanma,
Gök kızıla boyandı vuslat ötelerde,
Dağlar nicedir uyandı,kuşlar göklerde,
Ben yasakların hükmettiği yerde,
Uyan kaçıncı uykudasın EY BAHTIM?
Mesafeler gama gebe,ateş bağdaş kurmuş,
Düşman bir çekilse çıksa aradan
Yaşlanır giderdik senle beraber.
Felek bir ayırsa yaşı kurudan;
Yaşlanır giderdik senle beraber.
Her zaman her yerde seni aradım,
Felek çarkın döndürsün diye,
Fırat’a Dicle’ye yol verdim.
Kaldırdım tüm barajların bendini,
Dağların bağrında ki fitili ben ateşledim,
Lavlara taşı toprağı kül et, diyen benim
Çilegah dergahın “Dervişi” bir siz misiniz?
Duvarlar kan terime boyanır usul usul.
Tespih tespih duamda hep “Yar” bilir misiniz?
Mezar gibi hücremde çürürüm usul usul.
Aşk ezası mey olmuş şu gönül kadehimde,
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!