Bir adam ağlıyor,yıkık dökük ocağı
Paramparça edlmiş ufacık yavrucağı
Gözleri çaresizlik girdabında kaybolmuş
Yok olmuş geleceği,bomboş kalmış kucağı.
Bir adam ağlıyor yok teselli edecek
Bir nisan sabahında kabuğunu zorladın
Beklenen bir güzellik,bir kokuydun tomurcuk
Hayal ettiğim gibi kınalıydı saçların
Nasıl böyle heybetli olabilir bir çocuk?
“Aslan oğlum” deyince yarım ağız gülerdin
Yalnız senin yüzüne bakarım tereddütsüz
Sen benim yalansızım...
Yalnız seni incitmekten korkarım
Affı zor olanım...
Sana gözü kapalı güvenirim,
Gönlümün anahtarı yalnız senin
Uyan ey insanlık,kardeşlerin uykusuz
Tıkınmayı bırak böyle şuursuz
Bütün çığlıklar yorgun,aç ve susuz
Midenin uyuttuğu kalbini kaldır
Uyumayı bırak,düşmana saldır!
Sen ufacıksın
Kıraç topraklarda yeşeren bir tohum gibi
Toprağa çakılı,suya hasret.
Küçücük bir incisin…
Kaybolmuşsun karanlığında,
Dünya denen adaletsizlik denizinin.
Bir ırmak seli gibi çağlıyorum çöllere
Sınırsız yeşile açılıyorum
En amansız sancıyı çekiyorken yüreğim
Yunus’taki sabrı düşünüyorum.
Ben ki içinde nefret,öfke taşıyan
Kanla yıkanıyor dünya
Her yer kan kırmızı...
Aç gözlülüğümüz artık alıyor canımızı.
Kıyamete sabırsızlanıyor birileri
Yaşamaktan rahatsız geleceği
Rahatsız mutluluktan
Hani o dünyama sıcaklık veren,
En yakınımmışçasına…
Ellerimle tutamadığım,konuşamadığım
Çelişkim,uzaklığım,muhtaçlığım
İnkar edemediğim
“Çek git! ” diyemediğim
Söz sultanı, tercüman bizlere Yaratandan,
Hikmet pırlantaları dökülen dudağından,
Hep iyiyi, güzeli ve doğruyu anlatan,
Küfre düşman, Hakka dost benim gül peygamberim.
Tüm karanlık ruhlara ışık oldu sözleri,
Bu gece oturdu yanı başıma
Gönlümü okudu,”bendensin” dedi
Gözleriyle değil tüm yüreğiyle
Anladı beni ve..”bendensin” dedi.
Kendinden etmedi bir tek söz bile
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!