Moğol askerlerinden
yağmalar gözlerine miras
ışıksızım
el fehmiyle
bir âmânın fafaladığı şûleden az
dokun şavkınla hadi ışı
Ebemkuşağının üstünden
Ebabil ile Babil'e uzansak
Kaf Dağı'ndan süzülüp
İrem Bağı'na varsak
Havva olup yesem elmayı
Adem'e gün doğar
Hakk şahidimdir
tek yaranımla muhabbetim olmuş
O kendini yâran saymazsa
kulun suçu yoğumuş
ey canan
Azgın zamanların gizli elleri
Namusun boynuna çöktü gördün mü
Kendi ilacını zehirden karıp
Hamuşun koynuna döktü gördün mü
Fatma Duman Aydın /Sözden Saza
Odun attın içimdeki ateşe
gün kararmaz gece ağarmazdı belki de
hazan derdine düş gelmiş
yaprakları yelkovana yenik
saatli maarif takviminin
sen sebep oldun bitişine
Zennenin topuk sesi
nalın sesine perde
sürüngen, omurgasız
bilumum çeşit- türde
gres yağı bulaşık
Bir sarmalda, üç boyutta,
geçmiş, gelecek ve andasın
tutuklusun, oyuncaksın, kölesin
içindesin akışın
öyle ise;
İstanbul'da bir meri
Köz tutuyor elleri
Sur dibinden Haliç'i
Dağlıyor dünden beri
Kuş dilinden şarkılar
TAŞLAMA -1
Yazık oldu it gönünden davula
Ne çalacak bundan gayri sahura
Mani düzüp köçek gibi kıvıra
Kul hakkıyla oruç tutan gavura
Ben "şimdi" yi yaşadım seninle
ıtır balım
yönümü yudum ötekilerden
ne seyrandır bana samanlık ne günüme gece
ne mutlanmış ne umutsuz ne sayrı
usturlabın ibresi aşk diyarı



Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!