Oturuyorum yıldızla yalnız başıma.
Bahtız bahtıma yanıp duruyorum.
Yanıp kül oluyor hasretim.
Sürüyor beni çürüyen geceler.
Sessiz çalınıyor romantik parçam,
Dansımı hayalle ediyorum.
Hiç zoruma gitmez güzellik masum
Hiç zoruma gitmez
Bıçak bakışınla dünyamı karartman
Kurşun sözlerinle on yerimden vurman
Annemden ayrılmayı
Kendi ayağımın üstünde durmayı
Arkadaşlarımla kaynaşmayı
Öğretmenimden öğrendim.
Bir,iki,üç demeyi
Titrenen ellere gülme
Zor görebilen gözlerle dalga geçme
Tarih seni utandırır.
O güldüğün titrenen eller
Senin boklu bezini yıkamadı mı,
Nancy ajramdır o
Asya’dan Avrupa’ya
Nesilden nesillere
Çağdan ta kıyamete
Yasemin gibi açar
Deseninle sevmiştim,
Yaprağınla gülmüştüm,
Açarken neşelenmiş,
Solarken sararmıştım.
Ellerim değemez ki
Dudağım öpemez ki
Hicranıma ayrılık ateşi dökme
Hasreti daha fazla güldürme
Gönlümü sevda neminle ağlatma
Artık gel beriye aşkım
Yüzüm gülmeyi unuttu
Yine geldin çattın Çarşamba.
Aşık ettiren,
O gün güldüren,
Bugün ağlatan Çarşamba.
O gün kırmızı gül tohumu eken,
Bugün kırmızı yerine sarı açtıran,
Yara nere yarar yar sarmayınca
Tuz değer yaraya
Yar gelir oraya
Aşk sarar yarayı
Ateş sarar bacayı
Aşk tüter balayı
İntihar mermisiyle
Kan kokan sokağımda
Silahın gölgesinde
Mafya babası ağlar
Anne baba kolunda
harkuleda tebrık edıyorum