Soramam adın nedir,
Gölgene kim dokundu,
Soramam ellerin de hangi düşler kırılgan,
Ben dün akşamın güneşine hasretim!
Sen taptaze bir günsün,üstüne ezanlar okunan...
Ne idam mahkumu anlar,
Ne de ipi çeken cellat bizi..
Ne mayın tarlasın da deli,
Ne de çığ altında kalmış biri...
Ne savaş için de asker,
Ne ölümü bekleyen hasta,
Nerdesin?
Hangi yıldıza bakıp, hangi dileği tutuyorsun? ..
Nerdesin?
Hangi şehirde ağlayıp, hangi şehirde gülüyorsun?
Nerdesin?
Gözlerin hangi renk? Ela mı? yeşil mi? mavi mi?
Ne zaman aklıma gelse o adam...
Gökkubbeyi yırtasım gelir!
Ne zaman düşse peşime arkamdan,
O adamı öldüresim gelir!
Ne zaman gözlerim kaysa o günlere,
Gönlümün çıbanı kanar...
Bilmem ki nelerdir bu maviliği söndüren?
Başucumda ninniler söyleyen anam,
Kollarına matemler dolayan babam,
Küfürler savuran gençliğim,
Bilmem ki nelerdir bu maviliği söndüren?
Bir türkü dizelerinde saklısın sevdiğim,
Akşam olmuş dünden bu yana,
Sabah dünde kalmış,
Ellerin sararmış da solmuş....
Yoksun!
Ben baharlara yelkenim,
Gökyüzünün maviliği düşmüş,gözlerinin içine...
Yemyeşil ovalarda,küçük kırçiçeği gibisin,
Rüzğar seni salladıkça,benim dalım kırılır...
Teni bahar kokan sevgilim!
Ben karanlık seslerin içinde kalmışım,neredesin?
Bedenim çatlamış,kavrulmuş!
Bir gün tenime düşecek ölümler,
Tenimden düşecek ölüm.
Gölgemden uçurtma yapıp uçursun çocuklar,
Perdeler dikilecek gökyüzüne,renk renk...
Yıldızlardan kayacak çocukluğum,cıvıl cıvıl..
Sessizliğim gelecek yanıma,bir de sensizliğim.
Bir tren garında buldum,sana doyana kadar bakacağım
pencereyi...
Saçlarına karlar yağdırdım,
Gözlerine sürme çektim,
Bir gülümsettim ki o an,
Koşup boynuna sarılasım geldi!
İpekten dokunmuş bir halıdır benim ülkem,
Bir yanı Anadolu yakası,bir yanı trakya yakası...
İpekten dokunmuş bir halıdır benim ülkem,
Bir yanı fakir desenli,bir yanı zengin,
Bir yanı ise desensiz....
İpekten dokunmuş bir halıdır benim ülkem,




Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!