Senden önce bilmiyorum,
Zaman var mıydı?
Güneş her sabah,
Yine doğar mıydı?
Yağmur yağar mıydı ince ince?
Ateşin bedenimi kül edene dek,
Geleceğin ümidiyle hep beklerim.
Bana sorsalar şair olmak ne demek?
Sevip de yare kavuşamamak derim.
(29.07.12 / Akdağmadeni)
Bağban yok, bağ bozuk, has bahçeden iz kalmadı,
Bir kaç yiğitten gayrı ufku temiz kalmadı.
(01.05.10 / Akdağmadeni)
Tarihi; iman, ahlak kokan bu büyük şehir,
Bu şehir, suyunda ab-ı hayat akan nehir.
Bir yanda Sultan Ahmet’in müşerref heybeti,
Hiç susmaz minaresinde felaha daveti.
Dostun seni bırakıp gittiğinde,
Debdebeli günün de bittiğinde,
Bir yolcuyu daha işittiğinde,
Sen de sonun olduğunu hatırla.
Nerde Nemrut, Karun, Firavun hani?
Senin en çok sevdiğim yerin,
Yoluma ışık tutan o gözlerin,
Sevincin başka güzel,
Bir başkadır kederin.
(26.06.11 / Akdağmadeni)
Biz böyle bilirdik;
Sen’in kokunu gül’den aldığını.
Yokluğunda öğrendik;
Gülün kokusunu Sen’den çaldığını.
(21.09.11 / Sivas)
Sen karanlıklardan çekip kurtaran güneşim,
Cennete kavuşurum, olursan bir gün eşim.
(09.07.11 / Akdağmadeni)
Uzaklarda beni bekleyen bir el,
Beni benden etti bu emel,
Senin ellerinden olsun sevgili,
Bir gün ölüm getirecekse ecel.
(26.06.11 / Akdağmadeni)
Ekim, kasım, aralık,
Son kapıya dayandık,
Ahir ömür de bitti,
Kaldı sevaba açlık.
(11.12.10 / Akdağmadeni)
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!