Gazelli masaların mistik buğusunda,
Demlenmekteyim ağır, ağır.
Efkar çökmüş yorgun omuzlarıma.
Dokunmayın sakın bu gece bana,
yine bir Gülnihal aldı bu gönlümü.
Aldı götürdü, masallar ülkesinin,
Sislere bürünmüş limanlarına, perili kayalıklarına.
Buseler aldım aşk perisinden,
Elinden aşk şarabını içtim kana,kana.
Yâd ederek, kıskanarak muhteşem HAYYAMı
mesti-harab oldum aşkından
mehtap girmişken gecenin koynuna
Olmayan uykularımı azat eyledim.
Dinledim huşû içinde,
Güzellikler perisi ŞEHRİnin faslı-şahanesini,
Kendimden geçtim.
Sıralandılar önümde tek, tek,
Bahçemin gece kadar siyah gülü, BERCİS,
Fes kırmızısı Cezayir karanfilleri,
Dile geldiler:
vakit çok geç, kalk git artık.
Bayrak olmuş bir kelime dalgalanıyor:
Nereye?
Gümüş renkli Yunusların sırtında sıcak denizlere,
İhanetler yaşamış, intikamlara şahid olmuş,
Kan ve gözyaşlarına bulanmış, yorgun ve bıkkın,
Küf kokan meyhanelerin kirli masalarına mı?
Hangisine?
haydi Abbas vakit tamam,
akşam diyordun işte oldu akşam.
Dillerde nağme adı, huysuz ve tatlı kadının meclisine...
Haydi evine! ..
Kayıt Tarihi : 29.8.2007 14:31:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.

akşam diyordun işte oldu akşam.
Dillerde nağme adı, huysuz ve tatlı kadının meclisine...
Haydi evine! ..
şiir çok harika işlenmiş..şiirin kendisi ayrı güzel, ismi ayrı güzel.
Bu denli güzel dizelerin, her kimse hoşuna gitmemiş olacak ki, neden (1) numara vermişler bir türkü anlayamadım.. kanımca o insan Hayyam'ı sevmeyen, anlayamayan zavallının tekidir. Ben inadına ( 10 x 10 verdim) Gönlün rahat olsun..
Selamlar.....
TÜM YORUMLAR (3)