Gemisi çıkmış limandan,
Ayrılmış ateş dumandan,
Kurumuş yeşil yapraktan,
Farkım yoktur bilesiniz.
Yağmur düşmeyen çöllerden,
Dalında solmuş güllerden,
Lal olmuş susan dilerden,
Farkım yoktur bilesiniz.
Kaynayan volkan korundan,
Kesilmiş ağaç dalından,
Ağustosta yağan kardan,
Farkım yoktur bilesiniz.
Sazı kırılmış Kanber’den,
Dağ başında ısız yerden,
Feryat eden bir bülbülden,
Farkım yoktur bilesiniz.
Kanber GÜRBÜZDAL
Sevgilim, bir günün ortası şimdi
Taşıtlar hızla gelip geçiyor, her yer kalabalık,
Ben seni düşünüyorum bir bodrum kahvesinde
Uzat bana uzat ellerini
İzinli askerler görüyorum, kırıtarak yürüyen işçi kızlar
İstanbul her günkü yaşantısı içinde, uğultulu,
Devamını Oku
Taşıtlar hızla gelip geçiyor, her yer kalabalık,
Ben seni düşünüyorum bir bodrum kahvesinde
Uzat bana uzat ellerini
İzinli askerler görüyorum, kırıtarak yürüyen işçi kızlar
İstanbul her günkü yaşantısı içinde, uğultulu,
Bu şiir ile ilgili 0 tane yorum bulunmakta