Derin kasvetli bir gecenin içinde yapayalnız
Gökte yıldızlar o kadar uzaktalar ki,
Düş yorgunuydum üstüne birde uykusuz
Tutkularım, özlemlerim, hüzünlerim ve acılarım
Binlere bölünmüş hayaller, umutlarım, sözlerim
Doğarken, buğulu sıcacık bir dilim gibiydi
Çaresizliği anlatan sözcüklerim donuyor şimdi.
Pencerelerde üşüyen yalnızlığın hıçkırığıyım
Şiir diye yazdıklarım benim yaşamım
Düş geceleri sabaha erse de geceler karanlık
Takvimleri fırlatıp attım, saymıyorum yaprakları
Tüm saatleri götürüp denize, balıklara attım
Gündüzmüş, geceymiş hiç umursamıyorum.
Göz kapaklarım yorulunca uykusuzluğa yatıyorum.
Sabah olanda kalkıyorum yüzümü yıkarken
Ruhsuz, mutsuz bir görüntü var aynadan yansıyan
Kimdim neydim gelmiş, geçmişte
Bir duygunun tutsağı oldu benliğim
Endişe mi, korku mu? Niçin?
Bir bilsem ah bilebilseydim.
Olmayacak mı benim çiçek açan tek ağacım.
Kulaklarımda uzak kentlerin ezgileri
Ilık bahar rüzgârlarında çığların düşüşü gibi
Esrik zamanların birinde ağır yaralar aldım.
Yaralarım üstüne tuz bastı hasretliğin
Kimdi azmettiren, aşkıma kast eden?
Katran karası bir evren, dipsiz kuyular
Beni bu meçhule hapseden güç,
Başımda dolanan hoyrat eller kimin?
Boynuma geçirilen yağlı halka ne, ceza mı?
Ben aşktan yana hüküm giymedim ki!
Bitkinim yoruldum intiharı bekletmekten…
Dinmez ER / Şiirleri / Çeşme / 2016 / 01 / 24 /
Kayıt Tarihi : 26.6.2018 00:00:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.

Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!