Başka olmalıydık biz
Farklı, bambaşka.
Telefon sesi olmalıydın
Sen mesela.
Heycanlanmalıydın ben
Her çaldığında...
Bir iki parça iç çamaşırı,
Bir gömlek,iki tişört,iki pantalonla
Kenarında kitapların,tekstlerin
Yeşil ekoseli bir bavulla
Yolcu ettim seni umutlarına.
Oğlum
Kırılmış yürek parçaları,
sağlam yanından çok değerli.
içine sığmayıp,dar gelen
birşeyler incitip,kırmış besbelli.
Her bir kırığın her bir parçası tek tek
birçok yaşanmışlığın bedeli.
Ey yalancılar
Yalanlarınızı daha söylerken
Yakalanıyorsunuz.
Yakalanmadıysanız bile
Kendi yalanınızı unutacak kadar
Apatal olduğunuz için,
Gözlerinin İçinde bir demir perde
Üşütüyor ruhumu soğukluğu,
Geceleştiriyor ömrümü
Duygular sattığın dükkanın
Kepenkleri indiğinde.
Tam tamına tamamsın birgün
saygın,vijdanın,sevgin,onurun
herşeyin tam yerli yerinde.
Birgün eksiliveriyorsun bi yerinden
ansızın çekip gidiyor senden.
Sonra düşünüyorsun
Halka açılmış borsalarda
Hızla alınıp satılıyordu duygular.
Reel değil,spekülatifti çok kez
İnişli çıkışlı piyasalar.
Efektif çapraz kurda
Buldum! ..
Sonunda mutluluğun formülünü.
Yaşanmış,yaşanmamış yıllarca
Epey uğraştırdı hepimizi.
Müjdeler olsun insanlığa
Buldum işte sonunda.
İki boş çay bardağı,
Kurabiyelerin kırıntısı,
Dolu bir kültablası,
Boş kalmış ceket askısı,
Derin bir kalp ağrısı,
Geride bıraktığın.
Henüz büyümedi.büyüyemedi.
Görev bildi vatan toprağını.
Şeref dedi,namus dedi.
Daha doğmadan öğretildiği gibi.
Asker oldu,postallarını giydi.
Elindeki silah,şimdi en değerlisiydi.
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!