Sarı saman kağıtlarda,
Harfler üzerinde,
Dokunarak onlara
Gezinmek,hissetmek
Yetmiyordu.
Bu yüzden başladı
11 yaşımdaydım daha,
ilk gördüğümde Yalovada.
Çok sevmiştim seni.
Kokunu,çiçeklerini
hatırlarım hala
bembeyaz manolya.
Bekliyoruz öylece,hayallerim ve ben.
Bir sürü yapmak istediklerim varken.
Zamansa aldı başını gidiyor yine,
Bizse stabil ve sabit olduğumuz yerde
Daha mı cesur olmak gerek ne...
Kimedir bu öfkeler,
Irka,dine,kökene mi?
Irakta,Filistinde,Çeçenistanda ki
Çocuk çocuk,insan insan değil mi?
Bir avuç toprak,bir varil petrol mü dür derdiniz,
Neyin hakimiyetti dir bu?
Gizlemişsin gözlerine dağları
Dar geçitler arasından yürüyorum
Çalıların çizip kanatırken her yanımı
Kılavuz kılıp gökteki yıldızları
Gözlerinin yeşilliğinde sana geliyorum
Ey çocuk,
Umutsun sen.
Görevlerin var
yaşamla birlikte.
Kod adın mutluluk.
Mucizeler yaratmalısın
Alıp bir baştan bir başa,
diziyorum harfleri bir bir zamana,
Her harfde,her kelimede ve cümlede
aynılıklar içinde başkayı arıyorum.
Dimağımın derinlerinde ki aitsiz hisleri,
arkeolog sabrında tek tek kazıyorum.
Hayatı çözmek derdindeyim
Kafam karışık,ruhum dağınık.
Başka yerlerde,başka alemlerde
Yokluğun ayıklığı,varlığın sarhoşluğunda
Benliğimin benimdeyim.
Yalnız kendimde,kendimleyim.
Sabit değil hiç bir şeyin
yerinde bile durmuyorsun mesela,
sorun çıkarıp duruyorsun ama
yinede senden memnunum dünya.
Düz olmak mı gerek illa,
gezegenler,güneş ve ay yuvarlak mesela.
Ellerinde bir tutam
Dolu dolu yalnızlık.
Güneşin taradığı
Saçlarında kaybolmuş,
Siyahlar arasında
Parlakça bir ışık.
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!