Sussun tüm soytarılar ve dahi krallar.
Dursun hep aynı yöne dönen çarklar
Karartmasınlar artık geceler gibi günleri.
Çalmasınlar gelecekleri ve de renkleri.
Çiceklerin özünü,gökkuşağının kuşaklarını,
Toplasın imeceyle işçiler,çiftçiler.
Vazgeçtim herşeyden,
Dostluklardan,sevgilerden.
Karanlık gecelerdeki,
Derin sohbetlerden.
Vazgeçtim hayallerden,
Ütapik barış düzenlerden,
Çok daha büyük zaafları vardır hepimizden belkide,
Kahraman görünen en kahramanımızın bile,
Herkesin haklılığını kanıtlama çabasıdır hayat.
Görmek istiyorsan gerçeği gerçekten,
kendi aynalarından çıkıp başkalarının aynalarına bak...
Gelmedimi sana
buralardan sesim
anlatarak sana dairlerini
yıkıp geçmekle meşgüldür
vardığı o yerleri.
geride bırakmıştım oysa
Kapatıp bazen kulağını,gözünü
Takılmadan yanan hiçbir ışığa
Ve de parlaklığa
Sadece içini dinle
Dans et ritimlerinle
Bildiğin tüm renkleri
Zor olsada
bu zamanda,
sevdiğim en şeydir
sevmek...
Hoş görünmekten çok
hoş olmayanı da
Aynı anda ve birden
boyayamazsın tuvalini
Kat kat,sabırla,bıkmadan
sürmelisin paletindeki renkleri
Öfkeyle,sevgiyle,aşkla,tutkuyla
ard arda vurmalısın fırça darbelerini.
Kimler vardı kimbilir
Bu döngünün içinde
Yok oldular birer birer
Hepsi ayrı biçimde
Aslında yazmıştılar
Kendi yazgılarını
Gereksiz bir savaşa sürüklenirken dünya,
barışın aydınlığı kaplasın ölümün karanlığını.
Ayın şavkı çocukların yüzüne vurduğunda
Yeniden hatırlasın insanlık,insanlığını...
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!