Eylüldü Gittiğinde - Kavl-i Garib Çoban

Engin Demirci
990

ŞİİR


61

TAKİPÇİ

Eylüldü Gittiğinde - Kavl-i Garib Çoban


Eylüldü Geldiğinde - Kavl-i Garib Çoban

Senden ayrılmaya imkân yok, isteğim sana kavuşmaktır.
Yavaşça dokun yaralarıma, daha dün gibi.
Dünyada kaybolduğunuzu düşündüğünüzde, insanın hikayesine geri dönmeniz önemlidir.
Her insanın, hayatı ne kadar hatalarla dolu olursa olsun.
Karanlık aşkı daha da yoğunlaştırır.
Ruh, geceleri daha büyük özlem duyan b/aşka bir ruhu arar.
Asla susturulamayan ve her türlü kötülüğe karşı protesto eden bu bozulmaz temeli.
İnsan insanın öğretmenidir.
Âlemden ibret almayan âleme ibret olur, ben bu hikayeyi sadece okumadım, içinde olup yaşadım.

Yoksulların bazen bütçeleri üzerinde şeyler almalarını kibirle yargılamayın.
Onlar acı dolu hayatlarını hafifletmek için, bazen kendilerini ve çocuklarını mutlu etmek isterler.
Bu anlık şımarma hissi, aslında yarını belirsiz hayatlarını yaşanılır kılar.
Yoksulluğun ne olduğunu anlamazsanız.
Kibir içinde kör bir yargıç olursunuz.
Sana bir musibet isabet edince!..
Hz. Yâkub'un dediği gibi!..
Ben taşan kederimi, mahzunluğumu yalnız Allah'a şikayet ederim (Yusuf - 86)
Genç yaşta ölen ve sistemden bıkmış bir çok dahinin gerçek hikayesidir.
Bu kadarmış sendeki karşılıksız sevgi, unutabildin mi, kalabildin mi?..
Âlemden ibret almayan âleme ibret olur, ben bu hikayeyi sadece okumadım, içinde olup yaşadım.

Karşılıksız sevgi, nefs’ten kurtuluş için fedakarlığın en güzelidir.
Sözcükler sevginin habercileridir.
Ancak deneyimleyeceğiniz en derin sevgi, sözcükler olmadan duyulan sevgidir.
Bir muammanın çözülmesi için teheccüt vakti savrulması gerekiyor.
Kışkırtıcı nefsin temasının tuzaklarına düşmeden bir dengeyi yakalamak gerekiyor şems vakti.
Bu da yüzlerce sureti kelimelerle anlamlandırıp.
Çoğunu atıp en uygun manayı bulduklarını bir cümleye koymak demekti.
Âlemden ibret almayan âleme ibret olur, ben bu hikayeyi sadece okumadım, içinde olup yaşadım.

Ve sonunda sevginin memnuniyetini görmek burada bitmiyor.
Bazen çok sevdiğimiz birini kaybettiğimizde dünyanın durması gerektiğini düşünürüz.
Her şeyin farklı hissedileceğini, havanın yokluk kokacağını, günlerin artık birbirine benzemeyeceğini düşünüyoruz.
Ey gönül, çünkü senin için ne planladığımı biliyorum.
Kişinin belirsizlik yaşadığı zamanlarda, kalbinden en çok alıntılanan sözdür, seni seviyorum.
Âlemden ibret almayan âleme ibret olur, ben bu hikayeyi sadece okumadım, içinde olup yaşadım.

Yön, amaç ve umut dolu bir gelecek vaat ediyor, sevilen.
Bazen sessiz kalmayı seçtiğimiz şeyler çok daha fazlasını anlatır.
Kaçmak değil, farklı sevmek söz konusu.
Sessizce ama içtenlikle.
Bir gün hissedebilirsin, bizi anlayan bir kalbin bedeli.
Onu tanımanın getirdiği iyilik.
Ve onu kaybettiğimizde neler çektiğimizi.
Büyük sürekli arayışların ruhu karşılıksız sevmek.
Âlemden ibret almayan âleme ibret olur, ben bu hikayeyi sadece okumadım, içinde olup yaşadım.

Boşluğu ve anlamsızlığı bir kenara atıyorsun.
Önemli şeyleri nasıl bulacağını biliyorsun.
Geçici güzelliklerin dünyasında.
Ve her günün şafağında tüm harikaları keşfediyorsun.
İyi ki varsın, melodisinin parıltısından sonra.
Böyle bitirdik, zar zor konuşuyor.
Neredeyse hiç sormadan kendini benden sildin.
Gelip gidişinizde, her şey unutuldu.
O gelene kadar.
Gitme zamanım geldi.
Âlemden ibret almayan âleme ibret olur, ben bu hikayeyi sadece okumadım, içinde olup yaşadım.

Bir gün değil, her nefeste seni karşılıksız sevdim.
Evet, çocukluğundan kalan putlarında seni senden aldı.
Ama her şey daha da soğudu; kararsızlığın kazandı.
Ve senden uzaklaştım yorumlarını hep merak etmişimdir.
Besmele ve yaşananlar için de ayrı bir acı.
Bir karikatürün sessizliği gibi putlarının seni hayata resmetmesi.
Bir masala da ne kadar az resim konursa o kadar güzel olacakmış gibi geliyor bana.
Âlemden ibret almayan âleme ibret olur, ben bu hikayeyi sadece okumadım, içinde olup yaşadım.

Şans, kostümü giydi.
Bir kelebeğe anında teslim edildi.
Etkisini serbest bırakmak bizi okşadı.
Ebedi gençliğin sırrı çocukluğundan beri bakışlarında saklıydı.
Gözleri kocaman açık ve aydınlık bir şekilde doğmuştu, dünyayı büyük göz bebeklerinde yakalıyordu.
Her görüntüden harika bir hikaye doğdu.
Bir manzaradan bir dans doğdu, müzikten kitaplar raflardan şarkı söyleyerek uçtu.
İç dünyası mükemmel bir uyum içinde dönüyordu.
Kimse onun şarkı söylediğini, dans ettiğini ve okuduğu her parçayı icra ettiğini görmedi.
Hiçbir zaman yalnız değildi.
Âlemden ibret almayan âleme ibret olur, ben bu hikayeyi sadece okumadım, içinde olup yaşadım.

Sadece bir bakışla hayata geçirdiği hayal gücüyle dolu bir evren ona eşlik ediyordu.
Sıkıntıyı asla bilmiyordu.
Her uyanış ona yaratıcılığını beslemesi için yeni bir alan sunuyordu.
Fırtınalarda ve şafaklarda, çöllerde ve alacakaranlıklarda, ışık ve gölge arasında.
Dün olduğu kadar genç olmaktan hiç vazgeçmediği yerlerde.
Orada, sihir gerçekti.
Hayatı boyunca yorumlanan, gerçekleşen rüyaların tatlı bir iksiri.
Âlemden ibret almayan âleme ibret olur, ben bu hikayeyi sadece okumadım, içinde olup yaşadım.

Aslında dünya perdesinde oynayan geçici bir enerji akışının oluşturduğu enerjik bir görüntünün, ışık oyununun asla bir anlamı yoktur.
Bir tv ekranındaki ışık piksellerinden oluşan bir kişi görüntüsünün herhangi bir anlamı var mıdır?..
Ya yorumlayana ve o yoruma inana dek son rüyanızın bir anlamı var mı?..
Bir ömür öyle olduğunu varsaymak esaslı bir şaka değil mi?..
Aslında tv ekranının içinde yaşayan hiç kimse yoktur.
Bu tür kişi görüntüleri tamamen enerjik pikseller, ışık desenleridir ve enerjik kalıpların hiçbir anlama ihtiyacı yoktur!..
Âlemden ibret almayan âleme ibret olur, ben bu hikayeyi sadece okumadım, içinde olup yaşadım.

Gizli hazine sandığında idim.
Ben kulumun zannı üzreyim.
Sandığı gibi açılıp.
Boşluk pınarında saçılıp.
Öylece görünüvereyim.
Aşık mısın?… Dedi Deliler Şeyhi
Hayır, beni rahatsız ediyor dedim.
Baştan çıkarıyor, endişelendiriyor, çekiyor ve korkutuyor.
Ona bir tuzak gibi güvenmiyorum.
Ve susadığımda safran şerbeti gibi onu arzuluyorum.
Âlemden ibret almayan âleme ibret olur, ben bu hikayeyi sadece okumadım, içinde olup yaşadım.

Onun büyüsü altındayım.
Doğal kuralların dışında, olağanüstü ya da iğrenç.
Ne olduğunu bilmediğim gönlüme inen Maideyle, teheccüt vakti güzide mektuplar yazarak temas halinde olduğumu hissediyorum.
Sana aşık olduğunu söylüyorum dedi Mezarlık Bekçisi.
Mümkündür sonuçta, gözlerine bakmadan seni seviyorum demekte güzeldir.
Beni çok endişelendiriyor.
Onu çok fazla düşünüyorum, uykuya daldığımda ve uyandığımda da onu düşünüyorum, oldukça ciddi.
Âlemden ibret almayan âleme ibret olur, ben bu hikayeyi sadece okumadım, içinde olup yaşadım.

Onun imgesi beni takip ediyor, kovalıyor, bana sürekli eşlik ediyor, hep ileride.
Evet zihin ne kadar çok anlam ararsa, ötelerde bir yerlerde bir anlam varmış gibi görünmesi o kadar gerçek olur.
Bu, zihnin devreye girdiği tipik bir yanılsama döngüsüdür.
Başka bir zevkle daha söyleyelim...
Bir hedefe ulaşmak için ne kadar çok çabalarsanız, hedef orada o kadar gerçekmiş gibi görünür.
Ve koştukça hedef sizden o kadar uzağa sürüklenir.
Âlemden ibret almayan âleme ibret olur, ben bu hikayeyi sadece okumadım, içinde olup yaşadım.

Daralan bir yolcu sefere çıksa hedefte ufuk çizgisi görür amma nasıl varır?..
Bu, yanılsamaların kendi kendini güçlendirmesidir, ışık pekiştirmesidir.
Neyse efendim macerayı uzatmayalım.
Gel zaman git zaman sebepsiz bir anda, tüm arayışınızın havayı kavramak, suyu düğümlemek gibi bir saçma şey olduğu aniden kafanıza dank eder.
Aradığınız mükemmellik ölümden sonra cennette filan değil.
Âlemden ibret almayan âleme ibret olur, ben bu hikayeyi sadece okumadım, içinde olup yaşadım.

Görünenin ardında ötelerde de değil tam olarak karşınızda olandadır!..
Eğer kütüphanedeki bir kitaptan daha fazla insanda bölüm okuduysanız.
Bilinçli veya bilinçsiz olarak sürekli karşılaştırma yapacaksınız.
Hiçbir çabaya gerek kalmadan, hiçbir koşul gerektirmeden zaten mükemmelsiniz ve oluyor işte.
Ama bu basit gerçeği anlamak için ecük yorulacaksınız vesselam.
Âlemden ibret almayan âleme ibret olur, ben bu hikayeyi sadece okumadım, içinde olup yaşadım.

Her şey bu mevcut deneyimi, olanı yaşarken aynı zamanda mümkün olan en iyi deneyimi yaşamak için de habire çabalıyor.
Neyse ki ölüm var.
Yok saymak çok zarif bir intikamdır.
Hayatının aşkı mıydım bilmiyorum.
Ama sen benim hayatımda tanıdığım en insan mucizesiydin, gittin amma gönlüm dahi hayretde kaldı.
Bir kimsenin davasını onun mânası için, bir kimsenin mânasını da, davası için öğrenmek isterim.
Âlemden ibret almayan âleme ibret olur, ben bu hikayeyi sadece okumadım, içinde olup yaşadım.
(Y.ed - Karakalem Şiirleri Albümü)

Engin Demirci
Kayıt Tarihi : 18.7.2025 21:46:00
Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Şiiri Değerlendir
Hikayesi:


Mertçe ve mert huylu olmaya bak! Yoksa bin türlü utanca uğrarsın. (Kavli Pir Şems-i Tebrizi k.s)

Yorumunuz 5 dakika içinde sitede görüntülenecektir.

Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!