Eylül
yalnızca bir ay adı değil
aylardan bir ay da değil
eğer öyle olsaydı
ayrı tutulur muydu diğerlerinden
Eylül
Mevsimlerin günahlarını
toplayıp giden
bir sonsuz kervanın
gece bekçisi
hem bir günah keçisi
hem her güzele göz kırpan küheylan
Eylül denince
zincire vuruluyor kalbim
yaklaştıkça menzile
dökülüyor kelimeler
oysa
dünya bir sığınak değil mi
nesi var hayatın
kendini tüketiyorken gülüşler
bulutlar arasında
çözülürken zamanın dili
sarnıçlar
pörsümüş duygulardan damıtılmış
yalnızlık biriktiriyor
her akşam
kalın duvarlarımızı
yalayıp geçiyor sensizliğin sesi
eylül gelip kapıma sığındığında
sen yoksun
hüzünler sarmıştır her yeri
her eylül bir yaş biniyor sırtıma
kara bir kırbaç
pul pul dökülüyor hatıralar
bin adım gerisinden bir adım ötesine
ne varsa hepsi geceye gebe
ezanlar açar perdeleri inen evlerin üzerine
ta maveradan bir tütsü
çıkar gelir ellerinin kokusu avuntusuyla
boynunu büken nergislerden geçişim
bırakır kendini
bir yokluk harmanına
Hepimizin ezberidir hüzün
Bir bahar seromonisinin acılarına tahammül
dirençli kılmıyor ayları
her mevsim
parçalanmış rüyalarını bırakıyor eylüle
büyüyor kördüğüm..
Kayıt Tarihi : 2.9.2025 18:24:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!