Ilık ılık esen yellerin önüne kattığı yaprak!
Şu süzülüp giden yarin ayağına değen sen misin?
Binlerce canın bedende yattığı toprak,
Kuruyup giden sevgilere can veren ten misin?
Dalgalandı Karadenizim,köpürdü dağ başları,
Yollar yorgun,yolcu virane ben sana hasret,
Eylül ayıyla gelen kara bulutların göz yaşları…
Çiçekli badem ağaçlarını unut.
Değmez,
bu bahiste
geri gelmesi mümkün olmayan hatırlanmamalı.
Islak saclarını güneşte kurut:
olgun meyvelerin baygınlığıyla pırıldasın
Devamını Oku
Değmez,
bu bahiste
geri gelmesi mümkün olmayan hatırlanmamalı.
Islak saclarını güneşte kurut:
olgun meyvelerin baygınlığıyla pırıldasın
Bu şiir ile ilgili 0 tane yorum bulunmakta