Ey kalbimdeki mühür...
Sözün sustuğu, bakışın konuştuğu yerde,
Adını kalbimin derin sularına yazdım ben.
Ne gökteki mavi sahip sana,
Ne topraktaki tohum...
Yalnızca benim içimde açan
Adı konmamış bir şifasın sen...
Sen geçerken içimden,
rüzgâr bile durur bir an...
Göğsümde taşıyorum sana dair ne varsa;
Bir gülüş, bir sitem, bir veda ihtimalini bile...
Ey, alnında yazılmış yalnızlıkla barışık sevgili...
Gözlerindeki hüznün gölgesine sığınır gece,
Uyku bile ürkek düşer suretine...
Seninle konuşan her suskunluk,
Başını vurur benim loş duvarlarıma...
Söyle bana...
Hangi aşk, yıkıma varmadan tamamlanır?
Hangi gönül, kendi yangınını, sessizce taşır da sönmez?
Benim içimde, senin adınla esiyor tüm fırtınalar...
Gözlerin, zamana başkaldıran bir saat gibi,
Ne yana baksam, seninle ölçülüyor ömrümün vakti.
Yetim gözyaşlarıyla yıkanıp arınmış elâ...
Sana dokunmak, bin kadim kitabı açmak gibi...
Seninle susmak, bin şiiri yırtıp atmak gibi...
Şimdi suya hasret bir orkide gibi göğsüm,
Sen dökülünce yüreğim açılır,
Sen olmayınca, tek tek yaprakları dökülür.
Dilimden düşmeyen adın, geceleri sarar,
Hayata can veren nefes, gözlerinle şekillenir,
Karanlığın gerçek adı, senin yokluğun olur.
Elleriyle kalbime su taşıyan sevgili…
İçimi yangınla da yıkasan,
Sesini duymak, her şeyden vazgeçirir.
Gülüşünü özlemekten yoruldum ama
yorgunluğumun adı sensin diye
unuttum şikayet etmeyi bile...
Ey benim, omuzunun gölgesine muhtaç hâllerim...
Beni acıyla değil,
Sevdanın kudretiyle sınamalısın.
Yoksa bu kalp, seni taşırken ölür gider bir gün,
Ve sen, içimde mühürlü tek şey olarak kalırsın.
Ey gönlümdeki mühürlü sevdam,
Bil ki ben artık senden geri dönmem...
Çünkü her dönemeçte;
aklım, gözlerim, yüreğim durmadan sana düşüyor.
Ve gel gör ki; her şiirin sonunda şu yürek,
mecburi istikamet olarak seni seçip, seni yazıyor.
Kayıt Tarihi : 4.6.2025 23:17:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!