Atılır üstüne toprak, çakıl, kum
Terk edip yittiğin sonda anlarsın
Ardından verilir şerbetle lokum
Yıkılıp bittiğin anda anlarsın
Bu bir nasihattir içten, babacan
Erekteki yola vermedim ara
Pembe bulutlara giden yol kara
Geliyorum bekle beni Ankara
Açılsın bu şehrin yolları bana
İçerim sevdanı ben kana kana
Aşk-ı kıyama bir sismik izafet
Sebebi inkâra şerh düşen afet
Mil çektiğim gözde kaldı zarafet
İzahı memnudur ifası hicvi
Meddücezir rüştün sefası ulvi
Kırılır azizim elinde maşa
Hadi git yoluna sen paşa paşa
Ne sandın kendini sen tövbe haşa
Gidersin güzelim sende gidersin
Ne etsen kendine kendin edersin
Müphem bir gidişin yek hikayesi
Çiy tanesi düşen ömrün sayesi
Müşküle ibrazın meçhul gayesi
Neşriyata revnak oldu odağı
Pervaya seyyahtı en son adağı
İnfiale gebe duygu firari
Mülteci imgeler yıllara sâri
Aşınmış telaki gönülden ari
Yakmadığın salda kaldığın o gün
Tahammüle girdap geçen her sene
Kimi hece yazar kimi de serbest
Eder kalemini herkes kendi test
Okuyunca olur yüreğimiz mest
Gönül ocağının yeridir defter
Şahsına münhasır her kelam enfes
Herkes bir yol tutar eder hakaret
En ufak çıngıya düşer hararet
Ongunluk kalmadı bitti basiret
Her birinin cinsi bak ayrı ayrı
Aklıselim insan kalmadı gayrı
Kırılmış yürekler edilmez tamir
Hiç kimsenin hükmü değildir amir
Ettiğin kelamda farklıdır zamir
Hatasız ararsan bulamazsın kul
Dünya dediğimiz insana okul
Nihavent tadında güzide eser
Gönlüme sam yeli uzaktan eser
Verdiğin bir kuple acımı keser
Ezgiye muasır olduğum o gün
İşlerim ömrüme seninle sanat
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!