Bir çiçek güneşte nasıl açarsa
Sana her bakışta açıyorum ben
Bir bülbül gül için nasıl şakırsa
Seni her görüşte şakıyorum ben
Hem Ferhat, hem Kerem ve hem de Mecnun
Görmüş olsalardı o gül cemalin
Ne Leyla, ne Aslı ve ne de Şirin
Tırnağın olmazdı senin nazenin
Kıskanır göklerde seni melekler
Çekemez cennette seni huriler
İstemez masalda seni periler
Nasıl anlatayım seni nazenin
Güneş görmemiş o beyaz özünün
Kaçamak bakışlı ela gözünün
Namazla nurlanmış o pak yüzünün
Kurbanı olayım güzel nazenin
Ne olur tutaydım narin elinden
Sevdiğin duyaydım tatlı dilinden
Haberdar olaydım ince belinden
Erzincan güzeli masum nazenin
Ciğerim kavrulmuş olmuşum verem
Bu deli gönlüme söz geçiremem
Yoluna bin türlü çiçeği serem
Çiçekler çiçeği güzel nazenin
Dertliyim dertliyim hem de çok dertli
Derdimi kimseye açamıyorum
Her yerde sen varsın her yerde sevgin
Sevginden bir yere kaçamıyorum
Evliyim ne çare elden ne gelir
Kaderim böyleymiş boyun eğerim
Umarım cennette o günler gelir
Dilerim mevladan seni nazenin
Bu aşık ulaştı tam kırk yaşına
İnan rastlamadı tek bir eşine
Ölünce yazılsın mezar taşına
Seni çok sevdiği güzel nazenin
Mahiri ölse de gam yemez artık
Bu gözler gördü ya seni nazenin
Kıyamet olsa da hissetmez artık
Bu gönül sevdi ya seni nazenin.
(05.08.2008 - Erzincan)
Kayıt Tarihi : 26.8.2008 14:21:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Harika bir paylaşım olmuş
kutlarım
kaleminizin boyası
sizin ilhamınız
yorum yazanınız
hiç eksik olmasın
salim erben
Saygılar, benim ki latife şiirin çok güzel
TÜM YORUMLAR (7)