Ersan Yüksekkaya Şiirleri - Şair Ersan Y ...

Ersan Yüksekkaya


Alışılmışın dışında bir kuş geçti balkonumdan
Yolunu kaybetmiş, afallamış gibi
Üstünde siyah ve kahverengi renkleri olan
Gözlerinden yorgunluğu anlaşılan bir kuş
Ona sorsanız haberi yoktur benden

Devamını Oku
Ersan Yüksekkaya

Kendi kendime tercüman olamıyorum
Sana olan sevgimi dillendirirken
Şiirler yazmak geliyor içimden
Tonlarca sözcük dökülüyor dilimden
Ama bilmiyorum hangi dildir bu
Aşkımın dilini benden başkasına

Devamını Oku
Ersan Yüksekkaya

Canım yanıyor!
Ruhum kaçmak için çırpınıyor,
Ama gözümden bir damla yaş akmıyor,
Ölmek için yalvarıyorum,
Kaldığım bu araftan kurtulamıyorum!
Ellerini görüyorum orada,

Devamını Oku
Ersan Yüksekkaya


Ruhumun boğuk soğuğunda kayboldum Magnesia!
Hatırlar mısın elinle nakış nakış işlediğin sokakları,
Çatısına çıkıp sigara içtiğin binaları...
Senin için kurulmuş o şehir hatırlar mısın?
Gece oldu sokaklara matem çıktı,

Devamını Oku
Ersan Yüksekkaya

Bir gecenin soğuğunda seviyorum seni.
Üstümde incecik sevda paltosu,
Soğuğa aldırış etmeden seviyorum.
Artık bana kış olan gönlüne rağmen seviyorum!
Sanki ölüm her an kapımda değilmiş gibi,
En başta sana rağmen seviyorum seni.

Devamını Oku
Ersan Yüksekkaya

İşit bu dediklerimi ey sevgili!
Söyle o yüzün mehtaptan mı?
Yoksa güneşin o alev çehresinden mi?
Yaktı, bir kor oldu yüreğim.
Aşkın içimi sardı!
Dilhun artık şu sözlerim!

Devamını Oku
Ersan Yüksekkaya

Özüne dönmeye çalışır insan
Zaman zaman kaçar kendinden
Gerçeklere küser yalanlara tamah eder
Elinden hiçbir şey gelmez
Merhametsiz olur kendine, acımaz
İnsan bunu kendine nasıl yapar

Devamını Oku
Ersan Yüksekkaya


Mesela şimdi ben biraz yorgunum
Diyelim ki elimi kaldıracak halim yok
Hatta nefes almaya mecalim yok
Abartma be adam der gibi rafımdaki kitaplar
Mesela kitaplarımın konuştuğunu sanacak kadar

Devamını Oku
Ersan Yüksekkaya

O meşhur yollar var ya
Bitmek bilmeyen, yürüdükçe uzayan yollar,
Bilmiyorum hangisinin üzerindeyim
Üstümde gök kubbe damla damla ağlıyor
Halime acımış olmalı ki o bile farkında
Ayağımla vura vura götürdüğüm ufacık taş

Devamını Oku
Ersan Yüksekkaya


Yavaş yavaş ördüm ruhuma sarılı bu örümcek ağından zincirleri
Birkaç asır sürdü zannımca veyahut bir su damlası düşünceye kadar
Zaman mehfumu kalmadı artık günümün 24 saatinde
Gece olmuş, gündüz olmuş, sabah 5, akşam 8
Akrepmiş yelkovanmış hepsi boş, artık hepsi boş!

Devamını Oku