Avluya bakan pencerelerin
Bahanesi yıldızlar;
Eskiye adanmış;
Ve unutulmuş kozlar,
El atsam, dokunsam
Kahrın bozgununda tıkar nefesimi tozlar.
Adın aklımda
Ki unutmak için içtim.
İçtiğim rakılar beynimde dolaşan
Muamma..........
Sular ise, karnımda gezen yelkenli.
Yolu bulmak için arayan boğazı...........
Ölürken gel yanıma,
Başımda Fatiha oku
Son kez.
O gül dudaklarını değdir yanağıma,
Uğurlarken beni
Son yolculuğa.
Öpüyorsam bil sevdiğimden
Kokluyorsam
Biliyorsan
kendindeysen
kendiliğinden olduysa
azdıysak
Pempeyi öptüm ten rengin diye
Çıplak mı zannettin, pembe aşklardan sözettim diye
Gurbet kuşu gibi dokunma tenime
Dedim bu kadar gerçeğe yok
Ne sana ne bana gerek
Yok diye
Ucundamıyız nedir hayatın,
Dilimde bakır rengi oluştu.
Kahretsin yine sarhoşum
Sarhoşluğumdan bezmişim de öylesine......
Kim o
Seçemiyorum seni,
Ne zaman ıssız bir ormana girsem,
Şehvet kaplar bedeni.
Giz dedikleri bu olsa gerek.
Gizlenmiş iç benliklerde yüzmek de sanırım.
Bu tıpkı
Suyu görünce işi gelen insanlar gibi bir şey
Bulutlar hikayeleri taşıyan seyyahlardır
Bilirsin
En dokunaklı hikayeler
Üzerimize yağanlar dır.
Kimi zaman çise çise dökülür hikayesi,
Daha yapacak o kadar işim var ki! ! ! !
Zengin olmak gerek örneğin.
Çocuklarına iyi bir gelecek,
Karına, koca bir ev...
Sincaplara yuva
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!