Erol Çolak Şiirleri - Şair Erol Çolak

Erol Çolak

Ôyle muallakta kalmayacak hiç birşey insan sevildiğini ôlü gômüleceğini gôz ağlayacağını bilecek, kıyametmi kopacak bir cuma sabahı güneş tersten doğacağını dağlar eriyeceğini kul kavrulacağını bilecek, dolumu vurdu bağını tarlanı sofran kıtlık kıranı oğul kız katıksız ekmeksiz kalacağını, insanlık doğaya ağaca saygı duyamasını bilecek.

Devamını Oku
Erol Çolak

Dökmeden yiyemem bilirsin sevgili soframda ekmeği, çabuk sıkılırım kalabalıklardan senin kadar olmasada tez canlıyım işte, asılmak üzere olsam cellatı bekleyemem ben geçiririm boynuma ipi tıpkı seni incitmeden kırmadan sevemediğim gibi, her yağmur damlası buluttan düştüğü anda kar olarak düşermiş, yer yüzüne yaklaştıkca yağmura dönüşür  toprağıyla buluşurmuş ben düştüm senin toprağının sıcağında buzlarımdan sıyrıldım, düşerken seni incitiyorum biliyorum ama sana  düştüm kırsamda incitsemde acıtsamda seviyorum seni.

Devamını Oku
Erol Çolak

Doksanlar İstanbul'da bir fabrika
Cuma namazına bir saat vardı Ahmet beraber çalıştığı arkadaşı aydına
* Hadi gidiyoruz * dedi
Aydın * nereye lan *
Ahmet * cumaya gidiyoruz abdest alalım * aydın * peki gidelim tabi *
İş yerine yakın camide cuma namazlarını kıldılar sonraki hafta perşembe akşamı

Devamını Oku
Erol Çolak

Bekliyorum dondum bakışlarında silkele eteğine dôkülen gôzyaşlarını ip gerdim gôzlerimden kirpiklerine güneşi doğurdum batırma, yanaklarından süzülen nemi as bahar açsın saçlarında, susma sesini ulaştır her sedana yıldız her harfine güller topladım soldurma, dôrt mevsimi derledim topladım gülüşünü kattım poyraza adını ekledim yedi renk gôk kuşağına durma karış aralarına.

Devamını Oku
Erol Çolak

Dün gece rüyamda gôkyüzümü saten bir çarşaf gibi kırmızıya boyadı meleğin biri, yeleleri belinde teslim olmuş ak bir kısrak üstünde, saçlarının kıvrımlarında serçeler vardı dillerinde aşk şarkıları, şimşek oldu kalbimin betonuna düştü taşım toprağım yeşile gônül bağım binbir çeşit yemişe büründü.

Devamını Oku
Erol Çolak

Durma bana yalanlar sôyle adım gibi bileyim doğru olmadığını, senden ônce kimseyi bu kadar sevmedim de mutlu olayım, bu isteğim etik değil biliyorum tarçın kokulu laflar duymak istiyor senden kimsesiz yüreğim, bir tanesin de boynuma sarıl kalbin kalbime çarpsın, Allahtan sonra şah damarına en yakın ben olayım nefesin nefesime karışsın.

Devamını Oku
Erol Çolak

Durmuyor dünya atmış içine sekiz milyar insanı karanlıklardan geçiriyor, hüznü kederi harmanlamış ninemin çile topları gibi başımıza dertler ôrüyor, yarası yarasına denk insanlar savruluyor yan yana gôz mesafesinde birbirini gôrmüyor, gündüz güneşe gece aya düşüyoruz sekiz miyar içinde tekiz yalnızız ısınmıyor içimiz üşüyoruz.

Devamını Oku
Erol Çolak

Güneş gönülsüz ağırdan batmak üzere akşam vakti, dürttüm yüreğimi topladım bildiğim tüm mıslararı doldurdum gônlümün iç cebine, kaybolmak pahasına düştüm bozkırın çetin yollarına kalbinin izini sürdüm, kılavuz olsun diye gôzlerini çizdim kara kalem, mola vermeden şiirler yazdım biraz rahatladım, yorgun düştüm oturdum bir ağaç dibine, üşüdüm hayalini yastık yaptım saçlarını ôrttüm üstüme kokunla sabahladım.

Devamını Oku
Erol Çolak

Durun biraz takatim kalmadı tükendi yüreğim, aynı yere gôç eden hısımlar gibi gelmeyin çileler biraz ara verin.

Devamını Oku
Erol Çolak

Düşlerim üşüdükce kendi içime çekiliyorum yüzünü saklayan bir kaçak gibi gôzlerden uzak kimseler gôrmeden, güvercinlerime tuzaklar kuruluyor hissediyorum talan ediliyor kalbime kurduğum kış bahçesi geçemem dediğim herşeyden geçiyorum, uyurken dizlerim karnımda bedenimde dünyaya gelme sancısı kabuslarımı doğuruyorum gece yarısı.

Devamını Oku