ve yazmak
ve yaşamak....
gündüzleri gecelere katıp
çaya şeker diye sana karışmak
güzelll...
Gözlerim ellerimde şimdi
Yüreğim kan revan
Her ölüm erkendi belki
Sende geç kalmamıştın da
Neydi bu acelen bu karda kış da…
Bana masallar anlatıyor hayat
Uyuyayım diye dinliyorum tatlı tatlı
Ardı sonu gelmiyor
Hikayeler roman oluyor ağır ağır
Sayfa sayfa akıyorum gözlerine
Rengarenk bir düşe uyanıyorum sonra
Aşkı denize yazdık
Dalgalar boğdu sözlerimizi
Bir martı sesi bile duymamışken Ege’de
İnsanlık
Hangi çağın ortasına değse insanlık
Yangını sebil oluyor ayaklarında
Sormalı kaç bomba kaldı patlatılmamış
Mini mini bebelerin kulaklarında…
Serseri bir gönülüm
Umudum halis sonsuzluk
Tabi ki rüyalarda görürüm
Yalnızlığım;
Körkuyumsun.
Bıraktığımda içine kapkara çakıl taşlarını
Sessizliğin uğulduyor kulaklarıma
Ellerine alınca iplerimi kahramanların
Varolmayanı da sever insan
bir düşü mesela...
bir gülüşü, olmayan bir yüzün gülüşünü
düşüşünü bir yaprağın
koskoca bir kaya karıncanın sırtında, mesela...
Şimdi böyle boş sayfalara dalıp dalıp gidiyor bakışlarım
Toprağını öptüğüm Anadolu’ma bir hasat bir sonbahar yaklaşıyor.
Sefere giden gemiler gibi yaz ufukta çizgi çizgi uzaklaşıyor
Şimdi böyle loş sayfalarda çatık kaşlarım, şimşek şimşek çakışlarım.
Bir safsataya, iki umuda gebe kalışlarım
Kafamın içinde belli belirsiz resimler çiziliyor
Kumlu, taşlı, tozlu yollarda silik ayak izlerini görüyorum
Bir çift göz yemyeşil,
Başağa kalkmış bir ilk bahar başında
Bir ilk bahar sonu arpa tarlalarından fışkırmış gibi
Bir çift yemyeşil göz
Erhan bey şiirlerinizi büyük bir hayranlıkla okuyorum. Çok harika şiirler size ulaşmak istiyorum. 85/4 Serkan Yılmaz