Karşıda yüce dağları
Vurup yıkasım geliyor
Bitmek bilmeyen yolları
Tutup yakasım geliyor
Mesafesi yoktur arşın
Yanar mıydım hiç böyle için için
Ellere değil de bana gelseydin
Solar mıydım gül gibi senin için
Geri dönüp benden yana gelseydin
Umut yok yarından unuttum dünü
Canım gökyüzü
Sen alıyorsun sadece gözlerimi
Keşke ruhum da sana gelebilse
Çıkıverse bu uçsuz bucaklardan
Hissetmese yalnızlığı veya yokluğu
Gülebilsem doyarcasına,
Doğruların ardından hep koşturdum
Yoluna durmaya gücüm yetmedi
Saatimi düşünmeye durdurdum
Kafamı yormaya gücüm yetmedi
Söylerler amma kaynağı bilmezler
Kalem nasıl yazmış benim bahtımı
El alem gülse de gülemez oldum
Zalimlere vermiş gönül tahtımı
Eller güzel sever sevemez oldum
İyi dediklerim yıkıyor beni
Düşünceler puslu, günler yaslı bu ara
Şehir kararmış ufkumuz kör
Uğramaz zihnime güneş denen nankör
Bir su kadar berrak ömrüm, ağrı dağı kadar engin
Düşlerim düşündüklerimden inanın zengin
Bunca güvendiğim cesaretim, asaletim
Çaresizlik yazıyorum mısralarımda,
Duygu kokar şiirlerim.
Kimi zaman kendimden geçerim.
Aynadan bakmaya bile yeltenmiyorum
Göz göze gelmemden utanırım.
Hatırlarım kendimi hatıralarımda
Kalem tekrar bakar kağıda
Hüsran yazar hüsran söyler
Dünya kapalı bir oda
Huzura gitmiş ölenler
Yapraklar göçtü usulca
Sana daha verecek neyim var ki
Bana düşen bir kuru canım kaldı
Ankara'da duran dayım mı var ki
Günden güne biten kanım kaldı
Kapıya dayandı icra memuru
Konuşulur halim bütün dillerde
Ağlayan gözümü kimler güldürsün
Yârimi kaybettim yaban ellerde
Sızlayan gönlümü kimler güldürsün
Böyle vurgunu ömrümde yemedim




Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!