Seni birkaç dakika görmek,
Çok mu görüldü...?
Uzayan bir hasreti gidermek;
Zor muydu, dünya mı üzülürdü...?
Sabrım yığmıştı kat-kat;
Seslenirken gönül sana;
Bir gün olsun duyar mısın…?
Uğrar olsa yolcun hana;
Konuklayıp sever misin..?
Bir gün batar, gece doğar;
Yer inler,
Gök dinler,
Sen yürürken;
Öyle mi?
Sen öyle zannet...
Pek fazla ağırlığı, ama;
Benim zayıflığım da caba...
Çekemiyorum ben bu yükü;
Alışkın olmamak çok kötü...
Evvelce görmedim hiç,
Seni anlatmaya,
Aciz kaldı kalemim;
Bu oldu elemim...
O kadar çok özelliğini görmüşüm demek,
Seçip arasından birkaçını söylemek;
Gözlerin giderek anlamsız kalıyor,
Bendeki ödünç görüntünü;
Zaman zalim, elimden alıyor...
Üzülerek anlıyorum gönlümde öldüğünü...
Bunun çaresi yok,
Gördüğümü seni sanar;
Yanık gönül seni anar…
Gözüm her güzeli tarar;
Ey sevdiğim nerdesin sen…?
Kel mi oldum saç vermedim…?
İş mi kişilik verir;
Sanıyorsun insana...?
Kişi gönlünde erir,
Seviyorsan yansana...
Çalışmak bahanedir,
Bir çift göz ki;
Rengiyle büyüleyen...
Yaktığı öyle bir köz ki;
Ancak sevgiyi söyleyen...
İnsanı peşinden;
Sürükleyen...
BİLİRİM
O nazların, hep cilveler boşadır;
Aldatmışsın, sevmediğin bilirim...
Gözyaşların, şikayetler boşadır;
Tebrikler..tamm puanımla kutluyorum saygılar sunuyorum
Tebrikler..tamm puanımla kutluyorum saygılar sunuyorum
farklı bir çalışmaydı usta..ilgiyle ve beğeniyle okudum..emeğinize sağlık....