Bir şehir düşünün…
Kimi koşar, kimi yürür, kimi düşe kalka ilerler.
Ama hepsi aynı gökyüzünün altındadır,
Aynı rüzgârın sesini duyar,
Aynı umudun ateşiyle ısınır.
Ve o şehirde,
Gözleri ile değil kalbiyle gören insanlar vardır.
Kimisi karanlığın içinden ışık yaratır,
Kimisi sessizliğin içinden ses verir hayata.
Kimisi koluna yüklenen bir dünyayı adımlarıyla taşır,
Kimisi tekerleklerinin gidişinde rüzgârı sever.
Hepsinin yürüdüğü yol aynı değildir belki,
Ama hepsinin yüreği aynı ateşle yanar:
Yaşama tutunmak, yaşama değer katmak.
Engel…
Kim demiş ki insanı eksiltir diye?
Engel, kimi için bir sınavdır sadece;
Kiminde bir bilgelik,
Kiminde bir sabır,
Kiminde bir direnç hikâyesi…
Ve ben bilirim ki,
Engelin olduğu yerde asıl insanlık filiz verir.
Çünkü eksik olan beden değil,
Eksik olan çoğu zaman bakışlarımızdır.
Ben onların gözlerinde bir dağ görüyorum:
Yıkılmaz, eğilmez, vazgeçmez…
Sözlerinde bir nehir akıyor:
Dingin ama kararlı,
Sessiz ama güçlü…
Gülüşlerinde bir bahar var;
Kırılgan dalların arasında açan bembeyaz çiçekler gibi.
Her biri, hayatın bizim anlayamadığımız bir dilini konuşuyor;
Acının, mücadelenin, gururun,
Ve en çok da umudun dilini…
Kimi sabah elleri titreyerek uyanır,
Ama yine de güne günaydın der.
Kimi dünyayı sessizliğin içinden dinler,
Ama kalbi bütün şarkıları ezbere bilir.
Kimi bir adımı bile mucize sayar,
Ama her adımında yeni bir hayat taşır.
Kimi bir sandalyede geleceğini sürer,
Ama gözleri uçsuz bucaksız gökleri gezer.
Ben onlara baktığımda,
Bir gerçekliğin içinde kaybolurum:
Asıl engelin bedenlerde değil
Bizi ayıran duvarlarda olduğunu görürüm.
Ve yıkılması gerekenin de
O duvarlar olduğuna inanırım.
Bir gün herkes fark edecek;
Engelli bireyler güçlüdür,
Çünkü her gün yeniden başlarlar hayata.
Her gün yeniden örerler cesareti,
Her gün yeniden kurarlar hayallerini.
Bizim sıradan sandığımız küçük şeyler,
Onlar için bir zirveye çıkmak gibidir bazen.
Ama çıktıkları her zirvede
İnsanlığa bir iz bırakırlar.
Onlar, yaşamın ağır yükünü
İncecik bir gülüşle hafifletmeyi bilirler.
Öğüt vermezler;
Ama duruşlarıyla bir kitap öğretirler insana:
"Sabır nedir?
Gurur nedir?
Vazgeçmemek nedir?"
İşte bu yüzden onların önünde
Saygıyla eğilirim.
Onların yürüdüğü yol,
Bizim öğreneceğimiz bir derstir.
Onların taşıdığı yük,
Bizim taşıyacağımız bir sorumluluktur.
Ve onların varlığı,
Dünyayı daha adil,
Daha vicdanlı,
Daha insanca bir yer kılar.
Bir gün,
Kalbin gören gözlerin,
Sesin duyduğu sessizliğin,
Adımın hissettiği mesafelerin
Engel olmadığını anlayacağız.
Engel, sadece bir kelime…
Ama onların hikâyesi
Koskoca bir insanlık destanı.
Kayıt Tarihi : 3.12.2025 13:14:00
Şiiri Değerlendir
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.




Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!