Avuçlarım kan torbası gibi sıcak ve kızıl
Sisli İngilterenin sökük fermuarını dikiyor dadılar
Aşüfte yollarında sakız çiğneyip, canavarca saldıranlar,
Umudu vatanında vurup hasreti payına ceza düştüler,
Hahamların o derin duruş ve el bağlamalarıyla..
Gestapolar ruhumuza sızmış Lara görüyorum
Senden bile gizlediğim inci tebessümlerini
Saçlarının tellerini, noeldeki düşen rujunu
biliyorlar.
Başımda Freudun asimile olmuş sosyopat fikirleri,
Dudaklarımda köz öpen bir yeminle baş başayım
Sabahları yastığımı krikolarla kaldırıp ayıltabilirler
Üvey bir sevdaya gelin gitmiş gibi içli durumlar..
Wilhelmin radyosunda eski şarkılar biriktiriyorum
Julia'nin resim defterine çizdiği haç korur mu
Bilemiyorum
Sokaklarda dinlediğim en gürlek caz parçaları
Petersburgdan getirdiğim eski taş plaklar
Beni alkolik etmeye en nitelikli sebep .
Yorgun atlar damarlarımda akıp gidiyor
Bir Aziz gibi suratımı esirgiyorum kadınlardan
Vokalik sentezlenmiş düşlerimde hem mahkum
İnce süslü hayallerimde hakimim
Lara!
Biten tüm sokaklar denize çıkmıyor burada
Denize cemre düşmeliydi, kaderime çokça sen
Düz bir yolda itaatkar şövalyen olabilirim
Nitekim geceler hep bir sarp, ve ben onyedimde...
Kayıt Tarihi : 23.3.2022 13:20:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.

Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!