Siyah gömlek
Deri ceket
Ve kır gibi uzanan saçlarının
Hemen üstündeki buketle
Ne güzel olmuşsun
Her karede
Büründüğüm poz farklı
Mesela gözlerinde tabutumu
Kalbimde seni taşırlar
Aşk kapısını
Ne olduğunu bilmeden sevdim seni
Kim olduğunu bilmeden...
Eğer Aşk bir kar tanesiyse
Bizim aşkımız bir çığ...
Ne olduğunu bilmeden sevdim seni
Kaderin yolunda yürüdüm hep
Ne güzel savunurum hayvan haklarını
Zorla oturtup bir tezgaha bir tavşanı
Helaliyle yemek yediği ağzına kağıtlar koyup
İnsanların kirli ellerine teslim ederim
Ne güzel savunurum,ne güzel niyetçiyim çünkü
Soran olursa tezgahımı,niyeti iyi dersiniz...
Ritmi tutturamadı kırık kalbim
Bir dokunuşla eskiye dönen anılara yazık oldu
Aklımda canlandığın her saniye kıymetli benim için
Doktor verdi hükmü teşhis belli melodi eksikliği
Dirhem dirhem azalır gündüzler,geceyi beklerken
Aşina olduğum yüzleri
Unutmam ne kadar kısa zaman
Aldı bilemezsiniz
Her şeyinden feragat edip
Sevgi şelalesini üstüme Akıtacak
Bir sonbahar gününde
Beyaz resim kağıdına
Çizdiğim evin dumanısın
Gece,gündüz,soğuk,sıcak
Bir tek senin için tüten
Sana bakınca tutuktur kalbim
Ve her atışında farklıdır senden
Çünkü ısırmıştır kanlar icinde dilim
Bos mermi kovanlarını toplarken gözlerimden
Daha nice yazı yazılır uğruna bilemem
Bir tarih at dünden,bugüne
Emret açılsın beyaz sayfalar
Bizi tarihte hapsetsin gardiyan milatlar
Dön bana ömrümüz bitmeden...
İstemem hakkımı sende saklansın
Görmeliyim,derme çatma evde biten bir çiçek
Bil ki sensizlikten ölüme ramak kaldı
Deseler ki; Ayaklarının havaya attığı her kum tanesinde minyatür mezar bitecek
Bil ki ölüm artık benim için damak tadı
Sesini gökyüzündeki kuşlara yedirip şakıyasım var
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!